Beş Bin Yıllık Mektup okur zaman olarak beş bin yıl önceye götürülür ve mektubun ilk ortaya çıkışı günümüze kadar gelirken hangi evrelerden geçtiği farklı serüvenlerle anlatılır. Mektubun serüveni önce mağara resimleriyle başlar. Bir sonraki nesilde dumana, kil tabletlerine yerini bırakır. Yazının icadından sonra güvercinlerin ağızlarında bir yerden başka bir yere taşınır. Daha sonra atların, gemilerin taşıdığı satırlara dönüşür. Zarfların içine girip, posta şirketleriyle dağıtılır. Günümüze beş bin yıl sonraya ulaşır. Elektronik postalarla bu kez insanlığa mesajını vermeye devam eder. İnsan zaman ve şartlar değişse bile sürekli bir başkasına mesaj ulaştırma düşüncesinden hiç uzaklaşmaz. Öyküde insandan tüm insanlara gönderilen ve içinde önemli mesajları barındıran bir mektuba yer verilir. Aynı mektup serinin 3. öykü kitabı olan Gelecekten Gelen Cevap kitabında da yer alır. Bu iki öykü kitabı içerik olarak birbirine paraleldir. Öykü içinde yer verilen tarihi kahramanlar, sembol kişiler ortaktır. Bu öykü kitabı zaman olarak geçmişten günümüze bir seyir arz ederken, 3. öykü kitabında ise gelecekten günümüze bir zaman akışının olduğu görülür. Verilen mesajlar noktasında değerlendirildiğinde bu iki öyküyü birbirinin devamı olarak nitelendirmek mümkündür. Ayrıca mektubun serüveninin dışında eser içinde insanın yeryüzünde yaşamaya başlamasından, buluşlardan da söz edilir. Her buluş farklı bir kurgu ile çocukların gözünde sevecen bir hale getirilir. İçerikte fabl tarzı bir anlatıma başvurulur. Mektup taşıyan güvercinler kendi aralarında muhabbet eder. Bu anlatım tarzı öykünün akışını zenginleştirdiği gibi, çocukların algısında konunun daha iyi anlaşılmasını da mümkün kılmıştır.
