Ali Küçük Hoca Tefsiri 17 Cilt

Besairul Kuran Tefsiri

Ali Küçük
Mü’min besmele çekeme­yeceği bir hayatın adamı değildir. Onun yaptıklarının tamamı kul­luk akdine uygun olmalıdır. Yaptığı her şeyin yaptırıcısı Allah ol­malıdır. İşte o zaman mü’min her işinin başında besmele çekebi­lecektir.
İster esrarengiz davranın, ister açık davranın! Sözünüzü, akidenizi, yolunuzu, programınızı ister gizleyin, ister gizlemeyin Allah kalptekileri, göğüstekileri tümüyle bilendir. (Mülk13)
Reklam
"Şükreder ve inanırsanız, Allah size niçin azab etsin? Al­lah şükrün karşılığını verir ve bilir.” Nisa/147
Aramayan bulmanın sevincini bilemez. Ayrı düşmeyen kavuşmanın ne demek olduğunu anlayamaz. Beklenti içinde olmayan bulmanın ne anlama geldiğini bilemez.
Mâlik Bin Dinar der ki: “Ey Kur’an okuyucuları! Ey ehli Kur’an olanlar! Okuduğunuz Kur’an sizin kalplerinize ne ekti ona bir bakın. Nasıl ki yağmur arzın baharı ise okuduğunuz Kur’an da mü’minin kalbinin baharıdır.”
Akıllarınızı, zekâlarınızı sadece para kazanmaya değil de biraz da Allah’ın âyetlerini tanımaya, ağızlarınızı sadece yemeye içmeye değil de biraz da Allah’ın dinini çoluk çocuğunuza anlatmaya harcayın. Böylece Allah’a güzel bir borç sunun ki yarın Allah’tan onu alasınız.
Reklam
 "Eğer bilmekle iman aynı şey olsaydı, tüm ehl-i kitap mü'min olurdu. 'Kendilerine kitap verilenler, hakkı avuçlarının içini bildikleri gibi bilirler.'(Bakara: 146) Eğer sadece dil ile ikrar iman olsaydı, o zaman tüm münâfıklar da mü'min sayılırdı. Çünkü onlar da dilleriyle inandıklarını söyleyerek kalplerinde olmayanı ortaya koymaya çalışırlar."
Bakara Suresi Tefsirinden
"Kaç hadis var üzerinde kafa yorduğumuz? Yâni, böyle anlamaya ve amel etmeye çalıştığımız, hayatımızı onunla düzenlemeye çalıştığımız kaç peygamber uygulaması varsa o kadar Müslümanlığımız var demektir. Bir de kitaptan kaç ayet bilgimiz var onu düşünün. Bildiğimiz ve onunla hayatımızı düzenlediğiniz kaç ayetimiz var? Eğer sadece namaz, oruç, hac ve zekât âyetlerini bilmek yetiyorsa, eğer sadece bunlar insanı cennete götürecekse, o zaman Kur’an’dan diğer bölümleri alıp atalım ya da Rasulullah’ın sünnetinden diğerlerini çıkarıp atalım, din bozulmayacaktır o zaman. Halbuki o âyetlerden ve o hadislerden her biri, bizim hayatımızın bir birimini düzenlemek için gelmişti. Ve o âyeti, o hadisi bilmeyen bizler hayatımızın o birimini hep yanlış düzenlemişiz demektir."
Bakara Suresi Tefsirinden
"Kur’an’da “şehid” diye bir kavram vardı. Şehid, yaşadığı hayatla Allah’ın varlığına şahitlik eden kişiydi. Şehid, Allah adına hayatını fedâ eden kişiydi. Şehid, başkalarının dirilişi için kendini fedâ eden insandı. Ama müslümanlar bu kavramı mevzisinden kopardılar, farklı yerlerde, farklı kalıplara döktüler ve karşımıza çok farklı şehid anlayışları çıkıverdi. Devrim şehidi, demokrasi şehidi, vatan şehidi vs, vs."
Fatiha Suresi hk.
"Bir insan düşünün ki günde en az kırk defa namazlarında Al­lah’tan sırat-ı müstakim istiyor. “Ya Rabbi ne olur bana dosdoğru yolu göster...” di­yor. Allah da; “Ey kulum, işte sırat-ı müstakim! İşte istediğin dosdoğru yol!” buyurarak kitabını kendi­sine arz ettiği halde, yine de Kur’an’la beraber olmu­yorsa, Kur’an’la yol bulmaya çalışmıyorsa, Kur’an’ı anlamaya çalışmı­yorsa, ona müra­caata yanaşmıyorsa, esasen bu adam ne istediğinin farkında ol­mayan bir sarhoştan başkası değildir. Namazlarında ne dediğinin, ne okuduğunun, ne istediğinin farkında olmayan sarhoştur bu in­sanlar."
Reklam
Yeryüzünde hiç kimse Müslüman olmasa da İslâm yine izzet ve şeref sahibidir.
O gün hüküm günüdür. O gün ceza günüdür. O gün Adalet günüdür. O gün adaletin ve hakkın ikame edildiği gündür. O gün hiç kimseye haksızlık yoktur.
Hasan Basrî der ki; “Allah’a yemin ederim ki, Kur’an’ı inanarak okuyan bir kulun korkusu artar, hüznü çoğalır, gülmesi ve ferahlanması azalır, meşguliyet ve yorgunluğu artar, istirahat ve tembelliği de azalır.