Sevdiği bir kadına mağlubiyet, en büyük meşahir-i ricalde bile görülmüş bir keyfiyet olduğundan, Beşir Fuat'ın kendi tabirince iki cami arasında kalmış bir beynamaza benzemesi, hiçbir kimse için medar-ı muaheze olamaz…
Şairlerle münazara Beşir Fuat için bir maksat idiyse, insan bir maksat uğrunda telef-i nefs etmez. Bilakis yaşar. İntihar, maksadın çare-i husulü değildir. Husulün imkan ve ümidini de mahveder.
Ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum, kapıyı kapadım diyerek geriye savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan tatlı ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı...
…intihar etmek üzere iken bile yine kahkahalarla gülmekten kendimi men edemiyorum. Ben sivrisinekli yerlerde çok bulundum ve hatta uykumdan da mahrum olmadım. Onların vızıltısından bana hiçbir tesir hasıl olamaz…
Vuku-ı intiharından evvel canib-i zabıtaya yazmış olduğu varaka dahi aynen şudur:
(Canib-i zabıtadan gelecek tahkik memuruna!)
Size anlatmaya mecbur olmadığım bazı esbabdan dolayı terk-i hayata mecburiyet gördüm. Kendi kendimi öldürdüm. Benim yazım ve imzam âlem-i matbuatta bulunan muharrirlerce malumdur. Binaenaleyh beyhude işgüzarlık edeceğim diye zaten matem içinde bulunan familyam azası hakkında bi-lüzum tahkikata girişip de onları iz'ac etmeyiniz. Şu itirafnamem intiharın vukuunu müsbittir. Sizin vazifeniz bu kâğıdı alıp bir jurnalle makamına takdim etmekten ibarettir.
Zeyl:
Vücudumu teşrih olunmak üzere Mekteb-i Tıbbiye'ye teberruan bahşettim. Cenaze oraya naklolunmalıdır.
Beşir Fuad
İntiharımı da fenne tatbik edeceğim; şiryanlardan birinin geçtiği mahalde cildin altına "klorit kokain" şırınga edip buranın hissini ibtal ettikten sonra orasını yarıp şiryanı keserek seyelan-ı dem tevlidiyle terk-i hayat edeceğim.
"Siz çok yaşayınız; millet-i Osmaniyye'ye hizmetler ediniz. Ben de öyle bir hizmet-i mukaddeseye devam etmek ister idiysem de, bazı esbab-ı mücbire beni ondan mahrum etti."
Beşir Fuat'tan Ahmet Mithat Efendi'ye...
Beşir Fuat'ın ibret-bahş-ı cihan olacak felaket-i faciası -hakkındaki muhabbet-i fevkaladem hasebiyle- damarlarımda kanımı dondurarak vücudumu buzlar içinde bırakmış ve bu hâl kırk sekiz saat kadar devam eylemişti. Bir de bana hitaben yazarak zabıta eline geçmiş olmasından dolayı vusulü teehhür etmiş bulunan mektubu gelip de okuyunca vücudumu birdenbire bir ateş istila eyledi. Hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu ağlayış bir nimet oldu. Zira üzerimdeki fenalık kalktı.
"İntiharımı da fenne tatbik edeceğim; şiryanlardan birinin geçtiği mahalde cildin altına 'klorit kokain' şırınga edip buranın hissini ibtal ettikten sonra orasını yarıp şiryanı keserek seyelan-ı dem tevlidiyle terk-i hayat edeceğim.
Kan akmakta iken her zaman şiryanı sıkıca tutarak ve sair ted-bire müracaat ederek muhafaza-i hayat mümkün olduğu hâlde azmimden nükul etmeyeceğim!"
Beşir Fuad
"Şairler sözle pek çok kahramanlık satarlar; fakat fiiliyata gelince böyle bir metanet göstereceklerinden pek emin değilim. Çünkü şu intihar beyne bir tabanca sıkmak, kendini asmak veya suya atılmak gibi değildir. Onlara bir kere teşebbüs edilince onu men etmek ihtiyarı elden gider."
Beşir Fuad