Her okunduğunda kalbe farklı bir derinlik katan bu eser, âlemin giriş anahtarı olan "besmele" üzerine tefekkür etme şansı verir bize.
Her okuduğumda bu çalışmayı, bana açtığı şu pencere gelir aklıma o da şu:
"Aşk'ta şirk olmaz."
Rivayet edilir ki:
Hasan Basri Hazretleri birgün derin bir tefekkür halindeyken gaipten bir ses işitir, gelen ses bir karı-kocanın kavga sesidir.
Kadın, kocasına sitemle şunu der:
Bugüne kadar ne eziyet ettinse sineye çektim; bağırdın, kırdın, döktün ses etmedim.
Peki ya şimdi ne sana ne diyeyim?
Üstüme başkasını nasıl düşünürsün?
Devam eder tefekkür hali.
"Allah, bütün günahları bağışlayacağını fakat bir günahın istisna olduğunu buyurur:
"Bana şirk (ortak) koşmayın!
Kadın siteminde ne de haklı.
Mana diliyle:
Alemde aşkın iki türlüsü üzerine hep konuşuldu , konuşulmaya da devam ediliyor.
İlahî ve mecazî aşk.
İkisinde de ortak(şirk) kabul edilmez.
Öyle ya biz O'nun rûhundandık.
Aşk'a olan tavrımız O'ndan.
Vesselam.