Beyaz Dağ'da Bir Gün

Emir Ali Yağan
9.3/10
6 Kişi
19
Okunma
6
Beğeni
1.177
Görüntülenme
15 Ağustos 1938'de Dersim'de neler oldu? İnip kalkan süngüler, durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler, işkenceler, eziyetler... Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri olan Dersim Harekâtı'nın tanıkları aradan geçen onca zamana rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. "Tertele" tanıklarının dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor. Emirali Yağan'ın, Dersim Harekâtı'nda sergilenen şiddetin doruk noktasına vardığı 15 Ağustos 1938'de Beyaz Dağ'da yaşananların tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda Dersim'deki gündelik hayatın, kültürün detaylarını da ortaya koyan bir çalışma. "...Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle oyalanma, var git sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse atık umurumda değil; bu yüzkarası dünya yaşanacak bir dünya değil!" "...Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tırnaklarımla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Üzerime ablamın ılık kanı boşalıyor. Ben ha bire toprağı tırnaklıyorum. Toprağın altına girmek için cebelleşirken kendimden geçmişim…" "… 38'den sonra yirmi yıl bizim buralarda davul zurna çalınmadı. Düğünler sessiz törensiz bir biçimde olup bitiyordu
Yazar:
Emir Ali Yağan
Emir Ali Yağan
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 54 dk.Sayfa Sayısı: 314Basım Tarihi: 2013Yayınevi: İletişim
ISBN: 9789750511745Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
314 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
15 Agustos 1938'de Dersim'de yaşanan katliam 96 yillik Cumhurriyet tarihinin en kanli en kara sayfalarindan biri ... 38'i yaşayan canli taniklarin dehset verici hikayelerini okuyacaksiniz bu kitapta... Daha önceden Dersim'e dair birçok kitap okudum ve belgesel izledim her defasinda o süngüleri yüreğime yedim ama bu kitapta acıyı daha da bir derinden hissettim , bogazim her düğümlendiginde elimden birakmak zorunda kaldım.. "Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tirnaklarimla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Uzerime ablamin ılık kanı boşalıyor. Ben habire toprağı tirnakliyorum" diye anlatan Medina Ana gibi topragin altina girmek istedim o satirlari okurken... Khal Mem oğlu Ali'nin dedigi gibi yetmiş yil geçti, insaniyet namina yaptiklarina pişmanlık duyan tek bir zat-i muhterem çıkmaz mi koca devlette? Dersim 'de bin yil da gecse gittiginizde ölümün kokusunu duyarsiniz, Munzur günlerce kan akti der yaşlılarımız bu nasil bir acıdır ki O dağ taş çatlamamış, akan su durmamış... Susarim susarim da Süngü yemis çocukların çığlıkları , kirki çıkmamış bebeklerin kırkıni okutacak insan dahi bulamayan analarin ağıtları karışır uykularima.... Zulüm her cağda süngü vurur ,Dersim 38 harekati bir sürgün degil Jenosittir! Kitabi okudugunuz zaman birkere daha bunun ayrimina varacaksiniz... Yazar Emirali Yağan 38'de kaybettigi kardesi ve 1938 Tertelesi'nde yitip giden tüm masumlara adamış bu kitabi.. Okudugum ilk kitabıydı,kalemine yüreğine sağlık...
Beyaz Dağ'da Bir Gün
Beyaz Dağ'da Bir GünEmir Ali Yağan · İletişim · 201319 okunma
Reklam
314 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
102 günde okudu
Dersim ve Dersimlileri daha iyi anlayabilmek adına çok değerli bir kitap. Yer yer utandım yaşananlardan. Çok isim geçiyor kitapda, bazen karışıyor isimler gibi gibi götükse de ilerleyen sayfalarda anlaşılıyor. Burdan kitabın yazarı Emirali Yağan'a Alllahdan rahmet diliyorum.
Beyaz Dağ'da Bir Gün
Beyaz Dağ'da Bir GünEmir Ali Yağan · İletişim · 201319 okunma
314 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitabın adı:Dersim Defterleri (Beyaz Dağda Bir Gün) Yazarın adı:Emirali Yağan Okuyanın adı: Sıdıka Topal Sayfa sayısı:314 Bu konuda birkaç kitap okumuş ve çok üzülmüştüm. Bu kitabı okurken de çok üzüldüm çünkü Dersim sürgünlerinden yaşayanlar var onların çocukları hatta torunları var onlar anlatıyor ne işkenceler çekmişler birbirlerine bağlanmışlar iplerle sonrada kurşuna dizilmişler. Ne vahşet. Kurtuluş Savaşı'nda esirlere böyle işkence yapılmamış. Bu insanların suçları ne evlerinden yurtlarından topraklarından koparılmış. Daha sonra köylerine geri dönenler olmuş bakmışlar ne ev ne mal mülk hep başkaları sahiplenmiş . Acaba bunlara bu işkenceleri edenler nasıl öldü??.....
Beyaz Dağ'da Bir Gün
Beyaz Dağ'da Bir GünEmir Ali Yağan · İletişim · 201319 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.