Beyaz Diş

Jack London

Beyaz Diş Sözleri ve Alıntıları

Beyaz Diş sözleri ve alıntılarını, Beyaz Diş kitap alıntılarını, Beyaz Diş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Rahat bırakın beni, zaten pilim bitmiş benim, bırakın da dinleneyim"
Reklam
Bu dünya bomboş ve maddi çıkarların geçerli olduğu bir dünyaydı! Kaba, sert, acımasız ve soğuktu! Sevgiden, okşamadan, sevecenlikten eser dahi yoktu.
İç güdüleri ve yasalar onu boyun eğmeye zorluyordu. Oysa büyüme güdüsü başkaldırmaya çağırıyordu onu.
İnsan yenildiğini düşünürse, yarı yarıya öyle sayılır.
...çünkü tek başına kalmaktansa sırtını bir başkasına dayamak her zaman daha kolaydı .
Reklam
...çünkü bilinmezlik, korkuyu yaratan en temel öğelerden biriydi.
Yaratılışına aykırı olan bir şeyi yapmaya zorlanmak, isyana sevk ederdi. Böyle bir durumu, tıpkı vücudun dışına çıkması gerekirken, etin içinde ters dönerek büyüyen, acıtan ve iltihap toplanmasına neden olan kıllara benzer.
Sayfa 131Kitabı okudu
Bu dünya vahşi ve acımasız bir dünyaydı onun gözünde, soğuk, sevgiden de sevecenlikten de uzak, kaba saba bir yerdi.
Sayfa 162Kitabı okudu
Yalnız değildi.
İşte bu yüzden Beyaz Diş, bir insan elinin sunacağı mutluluğu tanımıyordu.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
"Dilsiz ve sessiz bir sevgiydi onunkisi"
Sayfa 245Kitabı okudu
..hepsinden daha dayanıklı, daha acımasız, daha vahşi ve daha zeki,... Bütün bu nitelikleri taşımak da zorundaydı zaten, yoksa fazla dayanamaz, içinde bulunduğu bu düşmanca ortamda ayakta kalamazdı.
Sayfa 148 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Henry,
“Yenileceğini düşünen adam yarı yarıya yenilmiş demektir.”
Sayfa 33 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Onun sevgisi bir tür ibadet gibiydi; dilsiz, kendini ifade etmekten aciz, sessiz bir tapınmaydı. Yalnızca göz kırpmadan bakarak ifade ederdi sevgisini..."
Beyaz diş kendini bulma sürecindeydi. Yılların ona kazandırdığı olgunluğa ve döküldüğü kalıbın acımasız katılığına karşın kişiliğinin gelişimi devam ediyordu.İçinde birtakım tuhaf duygular,alışık olmadığı dürtüler uç vermeye başlamıştı.Davranışlarına yön veren eski kurallar değişiyordu.Eskiden huzuru sever,huzurunun kaçmasından ve acı çekmekten nefret ederdi,dolayısıyla davranışlarını da buna göre düzenlerdi.Oysa şimdi durum farklıydı.İçinde gelişen yeni duygular yüzünden tanrısının uğruna sık sık huzurunun kaçmasına ve acıya katlanır olmuştu. Örneğin sabahın erken saatlerinde çevreyi dolaşıp yemek aramak ya da kuytu bir köşeye çekilip yatmak yerine tanrısının yüzünü görebilmek umuduyla kulübenin önündeki iç karartıcı merdivenlerin başında saatlerce bekleyebilirdi. Geceleri tanrısı eve döndüğünde parmaklarının dostça dokunuşunu hissetmek ve sevgi dolu sözcükler duyabilmek uğruna karın içine yattığı sıcak çukurundan vazgeçebilirdi. Dahası,tanrısının yanında olabilmek,birlikte şehre gidebilmek ya da onun tarafından okşanabilmek için en sevdiği şeye,ete bile boş verebilirdi.
Sayfa 251Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.