Vahşetin Çağrısı'nda ehil dünyadan, genlerinin vahşi tarafının güdüsüne kapılan bir köpeğin hikayesi vardı. Beyaz Diş'te ise tam tersi. Kısmen köpek geni taşıyan bir kurtun vahşi ortamında bir yavru iken, bir şekilde insanla temas etmesi ve bu temas sonrasında yaşadıkları, bu sırada edindiği bilgi, deneyim değişimlerini çok başarılı bir görü ve anlatımla hikayeleştirmiş Jack London. Farklı ve özgün olarak, ancak köpeklerle ilişkisi herkesten daha fazla kişilerin anlayabileceği, iyi bir gözlemden fazlası var kitapta.
Bir başka belirgin nokta, bu hikayede yazar hikayesinin ana hatlarını belirlerken, var edilen her türün eşit malzemeyle yola çıkıp, çevre koşulları ile şekil aldığını temel almış. Bu temel görüşünü insan karakterlerinde de hayvan karakterlerinde de net bir şekilde kullanmış.
Ben sıkılmadan okudum. Tereddütsüz tavsiye ederim.