"Hayallerim nerede ?" Diye kendime sorduğum zaman başımı sallayıp : ' Zaman nasılda çabuk geçiyor ?' Diyorum . Zamanını nasıl geçirdin , hayatının en güzel yıllarını nereye gömdün ? Yaşadın mı , yaşamadın mı ? Sonra içimden bir ses yanıt veriyor: baksana dünyada her şey soğuyor . Birkaç yıl daha geçecek , neşesiz bir yalnızlık günleri onları izleyecek ,  ihtiyarlık günleri gelecek , Arkasından da ümitsizlik ve kimsesizlik ! Hayal dünyası yok olacak , Solup gidecek,Ağaçlardan dökülen sarı yapraklar gibi etrafa saçılacak . Ah Nastenka , Yalnız kalmaktan , tamamen terk edilmekten , pişmanlık duyacağım hiçbir şey ama hiçbir şey olmamasından daha kötü ne olabilir çünkü kaybettiklerimiz koskoca bir sıfırdan , bomboş bir rüyadan başka hiçbir şey değildir!
"Bana karşı nasıl tatlıydı, iyi görünmek için elinden geleni yaptı, kalbimi rahatlattı! Bir kadın mutluyken size karşı nasıl mutlu olabiliyor! Ya ben? Ben de kıymetini bildim. Sanmıştım ki o da..."
Yanılmamıştım! Çok çekici, esmer bir kızdı. Kara kirpiklerinde ya deminki olaydan ya da önceki mutsuzluğundan - bilmem hangisinden- kalma yaşlar ışıldıyordu. Ama dudaklarında da bir gülümseme hazır bekliyor gibiydi.