Vücudumuzdaki Gizli Konuşmanın Duygularımız, Tercihlerimiz ve Sağlığımız Üzerindeki Etkisi

Beyin Bağırsak Bağlantısı

Emeran Mayer
Yeni mikrobiyom bilimine göre, biz insanlar hayatta kalabilmek için birbirlerine bağımlı ve ayrılmaz şekilde yakından bağlı olan insan ve mikrobik bileşenlerden oluşan supraorganizmalarız.
Duyguların bağırsaklarımızda daima bir ayna görüntüsüne sahip olduğunu anımsadığımızda ve kronik öfke, üzüntü veya korkunun sadece sindirim sağlığımıza değil, genel vücut ve zihin sağlığımıza da zararlı etkileri olabileceğini düşündüğümüzde durum çok daha endişe verici bir hal alır.
Reklam
Belirli bir duyguyu hissettiğinizi bilmediğinizde bile, bu programlar gerekli bedensel tepkileri hızlı ve otomatik olarak uygularlar. Utandığınızda yüzünüzü kızartır, korku filmi izlerken tüylerinizi ürpertir, korktuğunuzda kalp atışınızı hızlandırır ve endişeli olduğunuzda bağırsaklarınızı daha hassas hale getirir.
Duyguyla ilgili beyin devreleri, mide ve bağırsaklara sindirim için gereksiz yere enerji harcamasınlar diye içindekilerden bir an önce kurtulmalarını söyleyen sinyaller gönderirler, büyük bir topluluk önünde konuşma yapmadan önce aceleyle tuvalete gitme ihtiyacı duymanızın nedeni bu olabilir.
Sindirim ilerledikçe, bağırsaklarınızın duvarındaki kaslar, peristalsis adı verilen, yiyecekleri sindirim kanalı boyunca aşağı doğru gönderen özel bir kasılma hareketi uygularlar. Peristalsisin gücü, uzunluğu ve yönü, aldığınız gıdanın türüne bağlıdır; örneğin, bağırsaklar yağların ve kompleks karbonhidratların emilimi için daha fazla zaman ayırırken, şekerli bir içecek için daha az zaman harcarlar.
Duygularınız, beyniniz ve bağırsaklarınız benzersiz şekilde birbirlerine bağlıdır.
Reklam
Bu beyin devrelerinin aktivitesi, diğer organları da etkileyerek hissettiğiniz her duyguya koordineli bir tepki oluşturur. Örneğin, stres altında iken, kalbiniz daha hızlı atar, boynunuz ve omuz kaslarınız gerilir; rahatladığınızda ise bunun tersi olur. Fakat beyin, bağırsaklara diğer hiçbir organın yapmadığı bir şekilde, çok daha yaygın ve bütünleşik bağlantılar ile bağlan mıştır.
...Trafikte önünüzü kesen sürücüden dolayı sinirlendiğinizde, mideniz şiddetle kasılarak asit üretimini artırır ve kahvaltıda yediğiniz yumurtanın boşaltılmasını yavaşlatır. Bu arada ince bağırsaklarınız kıvrılıp bükülerek içindeki mukus ve diğer sindirim sularını artırır. Benzer, ancak yine de kendine özgü bir durum endişe duyduğunuzda veya üzüldüğünüzde de gerçekleşir. Depresyona girdiğiniz zaman bağırsaklarınız neredeyse hiç hareket etmez. Aslında, bağırsaklarınızın beyninizde ortaya çıkan her duyguyu ayna gibi yansıttığını artık biliyoruz.
Bağırsağımız ile sinir sistemimiz arasındaki arayüzde bulunan bağırsak mikrobiyotası, fiziksel ve zihinsel sağlığımızı yediğimiz ve içtiğimiz şeyle doğrudan ilişkilendiren ve hislerimizle duygularımızı gıdalarımızın işlenmesiyle bağlantılandıran anahtar bir konumdadır.
"Bana ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim,"
Reklam
Bağırsaklar aynı zamanda vücudumuzdaki en büyük serotonin deposudur. Vücuttaki serotoninin yüzde 95'i bu depolarda saklanır.
Bağırsaklarınızda yerleşik bulunan bağışıklık hücreleri vücudunuzdaki bağışıklık sisteminin en büyük bölümünü oluşturur; başka bir deyişle, kan dolaşımında veya kemik iliğin izde bulunandan daha fazla sayıda bağışıklık hücresi bağırsaklarınızın duvarında yaşamaktadır.
Her sene fazla kilo veya obezite nedeniyle en az 2,8 milyon insan yaşamını kaybetmektedir. Küresel olarak, diyabet hastalığının yüzde 44'ü, iskemik kalp hastalığının yüzde 23'ü ve bazı kanserlerin yüzde 7 ila 4 l'i aşırı kiloya ve obeziteye bağlı olarak gelişir.
Tıpkı Yin ve Yang'ın aynı varlıktaki iki tamamlayıcı ilke olması gibi beyin-bağırsak bağlantısı hislerimiz ve tepkilerimizde, sağlığımızın iyi oluşunda, duygularımızda ve sezgisel kararlar verme becerimizde çok önemli bir rol oynayan iki yönlü beyin-bağırsak ağının farklı bölümlerini oluştururlar.
Bağırsaklar aynı zamanda vücudumuzdaki en büyük serotonin deposudur. Vücuttaki serotoninin yüzde 95'i bu depolarda saklanır. ...Ve beyin bu duyguları unutmaz. Bağırsaklarda oluşmuş içsel duygular beyindeki geniş veritabanlarında saklanır ve ileride yeni kararlar alırken bunlara erişilir. Bağırsaklarımızda hissettiklerimiz, sonuç olarak sadece yemek ve içmekle ilgili aldığımız kararları değil, birlikte vakit geçirmeyi seçtiğimiz insanları ve çalışanlar, jüri üyeleri ve liderler olarak diğer önemli bilgileri değerlendirme şeklimizi de etkileyecektir.
Resim