Vücudumuzdaki Gizli Konuşmanın Duygularımız, Tercihlerimiz ve Sağlığımız Üzerindeki Etkisi

Beyin Bağırsak Bağlantısı

Emeran Mayer

Quotes

See All
"Bana ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim."
Sayfa 32 - Jean Anthelme Brillat SavarinKitabı okudu
Bağırsakta yaklaşık 8 milyon mikrobik gen bulunur, bu sayı insan genomundan 400 kat daha fazladır. Daha da şaşırtıcı olan, biz insanlar genetik olarak çok az farklılık gösteririz ve genlerimizin yüzde 90’ından fazlası ortaktır ancak bağırsaklarımızdaki mikrobik genlerin çeşitliliği çarpıcı bir şekilde farklılık gösterir; sadece yüzde 5'i herhangi iki insan­da ortaktır. Bağırsak mikrobiyomu, beyin-bağırsak duyguları üreten makinelerimize yepyeni bir karmaşıklık ve fırsatlar boyutu kazandırır. Bağırsak mikrobiyotamızın duyguları hissetmemizdeki yeri çok önemli olduğu için stres, beslenme şekli, antibiyotikler ve probiyotikler gibi mikrobiyotanın metabolizmasını değiştiren herhangi bir şey, prensip olarak duygu oluşturan devrelerin gelişimini ve tepkisini değiştirebilir. Örneğin, duygusallıkla ilintili olarak dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan insanlarda gördüğümüz farklılıklar, beslenme tarzı ve bağır­sakların mikrobik işlevindeki coğrafi farklılıklarla ilişkili olabilir mi? İleri sürülen bu yeni duygu kuramı doğruysa, cevap evet demektir. Bu tür bağlantıları doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da, şunları söyleyebiliriz: Duyguların özü bağırsaklardan ve vücudun diğer bölümlerinden tamamen izole edilmiş bir kavanozdaki hayali bir beyinde bile muhtemelen üretilebilirken, böyle bir beynin duygusal de­neyim repertuarı çok fazla olmayacaktır. Bağırsakların ve buraya yerleşik mikrobiyomun, duygularımızın yoğunluğunu, süresini ve benzersizliğini belirlemede büyük bir rol oynadığını düşünüyorum.
Reklam
Bavyeranın en yüksek dağı olan Zugspitze'nin eteklerindeki huzurlu tatil kasabası Garmisch'teki bir gastroenteroloji konferansına konuşmacı olarak katıldığımda, hayvanlarla yaşadıkları çevre arasındaki uyumlu ilişkiye bu kez çok farklı gözlerle bakma fırsatı yakaladım. Konuşmamı yapmak üzere dağın zirvesine çıkan trene bindiğimde parıldıyan sonbahar ışıklarının altında, ağaç kümeleri ile çevrili bozulmamış çayır­larda otlayan hayvanları izledim. Bu doğal uyum görüntüleri ile Kuzey California'da gördüğüm modern besi çiftliğindeki kasvetli yalnızlıklarına hapsedilmiş inekleri karşılaştırmadan edemedim. Böyle görüntüler süt endüstrisi reklamlarındaki "mutlu inek" yalanını su yüzüne çıkarıyordu.
İnsanlığın ilk günlerinden beri, duygular düşüncelerimizi renklendirir ve kararlarımızı etkiler. Tehlike belirdiğinde, duygular dövüşmenize veya kaçmanıza yardımcı olur; bir eş bulmanıza yardımcı olan güdüleri harekete geçirir ve çocuklarınızla bağ kurmanızı sağlar. Duygularınız zevklerinizin oluşumunda rol oynar, sağlığınızı etkiler, en nefret ettiği­niz şeyleri belirler ve tutkularınızı alevlendirir. Hissettiğimiz duygular bizi insan yapan en özel şeylerdir.
Mutluluk veya sevgi ile ilişkili sinyallerin bağırsak mikrobik çeşitliliğini artırdığı, bağırsak sağlığını geliştirdiği, bağırsak enfeksiyonlarından ve diğer hastalıklardan koruduğu ortaya çıkabilir.
vücuttaki serotoninin yüzde 95'inin aslında bağırsakta bulunan özel hücrelerde yer aldığını biliyoruz ve bu serotonin içeren hücreler yedikle­ rimizden, bazı bağırsak mikrobu türlerinin saldığı kimyasal maddeler­ den ve bu hücrelere duygusal durum i le ilgili bilgilendirme yapan beyn i n kendilerine gönderdiği sinyallerden etkilenirler. En dikkat çekici olan şey ise bu hücrelerin beynin duygu düzenleyici merkezlerine doğrudan sinyal gönderen duyu sinirlerine sıkı sıkıya bağlı olmasıdır ki bu da onları bağır­ sak-beyin ekseni içerisinde önemli bir kavşak yapar. Bu stratejik konum nedeniyle, bağırsak mikropları ve metabolitleri, depresyonun gelişiminde, şiddetinde ve uzunluğunda önemli ve büyük ölçüde fark edilmemiş bir rol oynamaktadır.
Reklam
Her birimiz açık birer kitabız.
Sayfa 36 - Paloma Yayınevi 4. BaskıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.