'Hayatta güçlü olacaksın, çünkü gerçek yasa güçtür. Adil olmanın, haklı olmanın, ahlaklı olmanın, merhametli olmanın hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Kötüye kullanılsa bile, insanların önünde eğildiği tek değer güçtür. '
Üstelik en büyük bencilliğimiz de çocuk yapmak değil mi? Yaşamın ne olduğunu bile bilmeyen bir canlıyı dünyaya getiriyorsun. Mutlu olacağının garantisini veriyor muyuz ya da hastalıksız, dertsiz uzun bir ömür sürmesini sağlayabiliyor muyuz?
Doludizgin yaşarken, ölüm nedense öyle kolay kolay aklına gelmiyor insanın. Şimdi düşünüyorum da, belki de en güzeli budur: farkına varmadan yaşamak, farkına varmadan ölmek. Fakat yaşam herkese bu ayrıcalığı tanımıyor, ya da bir yere kadar tanıyor.
Biliyorsun, çocukken hiçbir olayın farkında olmuyoruz. Belki de bu yüzden, yani kötü olanları tam kavrayamadığımız için çocukluğumuzu güzel bir dönem olarak hatırlıyoruz.
Yaşamın ne olduğunu bile bilmeyen bir canlıyı zorunlu olarak dünyaya getiriyorsun. Mutlu olacağının garantisini verebiliyor muyuz, ya da hastalıksız, dertsiz uzun bir ömür sürmesini sağlayabiliyor muyuz? Yoo, ama sonuçlarını düşünmeden çocuk yapmaya devam ediyoruz. Ya da benim gibi bir çocuğum olsa diye hayal kurmayı sürdürüyoruz.