Milattan önce 5000-50000 arasında masal halinde oluşturulmuş bu eser çok fazla yönden incelenebiliyor. Sosyolojik, psikolojik, dinler tarihi, tarihi, felsefi gibi alanlardan esintiler barındırıyor. Mhabarada masalının ana kalbi olarak görülüyor ve tarih boyunca aşınmadan bu güne kadar gelebiliyor. Kitabı okumadan önce doğu felsefesine hakim olmanızı öneririm. Kitapta geçen her şey sembolik, kitabın kapındaki at arabası ve atlar insanı temsil eder. Arabanın kendisi iradeyi, yolcu sezgisel bedeni ve sürücü ise manas’ı temsil eder. Araba’nın gitmesini sağlayan 4 at sırasıyla fiziksel beden, enerjisel beden, duygusal beden, kama manas’ı temsil eder. Kitapta Pandava kralının ölümü ardından tahta kimin geçeceği tartışılır. Arjuna iki taraf arasında kalır ve gümüş ipi temsil eder. Kitabın çevirmeni Zeren hanımsan bizzat doğu felsefesi dersleri aldım. Kendisi AktiFFelsefe Genel merkezde etüt derslerine giriyor. Kendisini çok sevmeme rağmen çevirisini pek beğenmedim. Kitaptaki mecazlığın ve soyutluğun en yüksek safhada olmamı bilmeme rağmen bu eleştiriyi yapmam gerekiyor. Bu kitabı okuyan arkadaşlar Sessizliğin sesi kitabını okuyabilirler. İyi okumalar