Doppler serisi 3

Bildiğimiz Dünyanın Sonu

Erlend Loe

Bildiğimiz Dünyanın Sonu Konusu

“Zaman her şeyi silip süpürür.” Eserleri yirmiden fazla dilde okunan Norveçli yazar Erlend Loe’nun unutulmaz bir modern zaman figürüne dönüşen kahramanı Doppler yuvaya dönüyor. Doppler romanının devamı niteliğindeki Bildiğimiz Dünyanın Sonu ormanın derinliklerinden sistemin derinliklerine uzanıyor: Çemberin içinde duramayanların bütün oyunlardan kovulduğu bir dünyada özgür kalmak mümkün mü? Ormanın derinliklerinde geçirdiği macera dolu ayların ardından bir ailesi olduğunu hatırlayan Doppler, geyiği Bongo’yu boynuzlu hayvanlar barınağına bırakıp soluğu Oslo’da alır. Kendisini ölesiye özlediklerine inandığı karısına ve çocuklarına kavuşacağı için çok heyecanlıdır ama küçük bir problem vardır: Onca yıllık posta kutusunun üzerinde “Andreas Doppler” değil, “Egil Hegel” yazmaktadır! Dibe vurduğunu düşünür ama aşağılanma nedir, görmemiştir henüz... Hafiflemiş ve özgür hissediyordu kendini. Gerçekten özgür. Borcu yoktu, işi yoktu, yükümlülükleri yoktu. Sadece kendisi vardı. İyisiyle kötüsüyle. Ve güzel bir geyiği. Vergi dairesinin bisiklet parkına bağladığı Bongo’yu çözdü ve durup üst katlara baktı. Her yerde toplantılar yapıldığını varsayıyordu; bu toplantılar ki, hem araştırmalar hem de deneyimler sonucu yalnızca yersiz olmakla kalmıyor, doğrudan verimi de baltalıyordu. Bongo’ya tırmanırken yüzüne bir gülümseme yayıldı. Artık bu hayattan elini eteğini çekiyordu.
Yazar:
Erlend Loe
Erlend Loe
Çevirmen:
Dilek Başak
Dilek Başak
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.Sayfa Sayısı: 224Yayınlanma Tarihi: Ocak 2019İlk Yayınlanma Tarihi: Eylül 2015Yayınevi: Yapı Kredi YayınlarıOrijinal Adı: Slutten på verden slik vi kjenner den (Doppler #3)
ISBN: 9789750842597Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:

Puan

6.710 üzerinden
506 Puan · 94 İnceleme

Bildiğimiz Dünyanın Sonu Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Girift

Girift

@motherloving_
·
24 Mart 22:21
Puan vermedi
Doppler üçlemesinin 2. kitabı . Resmen yazılmak için yazılmış ... Keşke hiç seri olmasaymış . İçerik sadece berbat , iğrenç , mide bulandırıcıı ögelerle dolu... Doppler 6 ay ormanda kaldıktan sonra ailesine dönmeye karar verir ve bir de ne görsün evin posta kutusunun üzerinde kendi ismi yazması gerekirken başkasının ismi yazıyor... Eşinin onu aldattığı gerçeğini kabul edemez ve evin yakınlarında görünmeyen bir ağacın üzerinde yaşayarak ev halkını gözlemlemeye başlar ki eşini yeni sevgilisiyle ayırıp tekrar evine dönebilsin . Bu gözlemleme işini geçtim . Ayırma planları yaparken o kadar iğrenç planlar yapıyor ki mesela eski komşusu Sara'dan izin isteyerek onun çıplak fotoğrafını çekiyor ve bunu eşinin sevgilisinin okuduğu kitabın arasına koyuyor ve olacakları izlemeye çekiliyor , ya da cinsel organı ile yaptığı iğrençliklerden bile bahsetmek istemiyorum . Hayır bir de Doppler'in etrafındaki karakterler o kadar aptal gibi gösterilmiş ki yani hiçbiri normal insan gibi değildi . Son sonu dayanamayıp 40. sayfada kitabı yarım bıraktım. Yazar yetmemiş 3. kitabı da yazmış bir de şaka gibi...
9 etkileşim
burcu karaman

burcu karaman

@ardamira
·
09 Ağustos 10:35
Puan vermedi
Andreas Doppler, iki çocuklu başarılı bir aile babası, güzel bir evi ve başarılı bir işi var. Birgün ormanda dolaşırken bisikletten düşüyor, otların arasında yarı baygın yatarken içine uzun zamandır hissetmediği bir huzur doluyor. Birkaç gün sonra işini, evini, ailesini terk edip ormana taşınıyor. Bongo adındaki bir geyik ile arkadaş olup 'avcı toplayıcı' şeklinde yaşıyor. Bu anlattığım aynı yazarın 'Doppler' adlı bundan önceki kitabı. Çok severek okumuştum, bunu da çok sevdim Bu kitapta ise Andreas Doppler evine, ailesine dönüyor. Terk ettiği sırada eşi hamileymiş, şimdi üç çocuğu var, aradan tam üç sene geçmiş. Devamını anlatmayacağım. Acaba ailesi onu kabul ediyor mu?, ailesinde herşey aynı mı yoksa değişen durumlar var mı?, 3 yıl ornan hayatından sonra tekrar şehir hayatına alışacak mı ve bu esnada neler yaşayacak? Çok keyifli bir kitaptı. Kendisi Norveç' in en çok okunan yazarlarından. Olmaz, çok geç, herşeyin anında söylenmesi gerekiyor. Söylenmezse kemikleşip başka şeylerin altında kalıp görünmez oluyor. Doğru olani yapmıyorsan, eşsiz olmak bir işe yaramıyor. Çünkü insan hep olduğu yerdedir ve saniyeler tik tak geçer, insan başkası olacaksa çok büyük fedakarlıklar ve değişimler gereklidir. Mesela insan dünyadaki yerinden emin değilse, kaybolmuşsa, yaşamın ve toplumun yapılarına akıl erdiremiyorsa bir yasa konulmalı. Yalan söylemek serbest olmalı mesela. Yaşamın anlamı yitirildiğinde, acil yalan yasası. Gömülüp yok olan köylerim ben. Plastik çöplerim. Besinden yoksun verimli topraklarım.
4 etkileşim
verve

verve

@mermermerve
·
07 Nisan 23:55
6/10 puan verdi
İlk kitapta Doppler’in bir arayış içerisinde olmasını ne kadar sevdiysem bu kitapta kayboluşundan bir o kadar nefret ettim. Ne bir baba ne bir eş ne bir arkadaş olabilmiş bir adam. Tamamen boşlukta ama bu boşluk için bir çabası olduğunu düşünmüyorum. Sorumluluklardan kaçmak ile kendini bulmak eş değer onun için. Bir anda ormanda yaşamaya başlamak sonra hiçbir şey olmamış gibi geri dönmek, karısını kandırması vs yani o kadar sinir bozucu bir adamdı ki sövüp saydım sürekli. Kitabı bitirebilmek için ciddi anlamda kendimle mücadele ettim ve serinin son kitabını nasıl okuyacağımı bilmiyorum.
3 etkileşim
Aslı ‍️

Aslı ‍️

@Hasliumut
·
21 Ekim 20:17
7/10 puan verdi
Yky Doppler serisinin 3. kitabını 2. nden önce çevirmiş arkadaşlar. Kitaptaki listeye göre okudum, sıralar karıştı, poff. Ben de diyorum kitap bir tuhaf, karaktere ne oluyor. :S
6 etkileşim
Zeynep Aksan

Zeynep Aksan

@zeynepaksan
·
11 Eylül 2022 22:04
Puan vermedi
Bildiğimiz Dünyanın Sonu
Bildiğimiz Dünyanın Sonu
İnsan nedir, ne için yaşar ve aslında gerçekten ihtiyaç duyduğu şey nedir sorularını her kültür farklı yoğunlukta ve yaklaşımla ele alıyor. Bunu da en güzel kelimeler vasıtasıyla edebiyat hissettiriyor bana göre. Yazarlar isteseler de istemeseler de kültürel birikimlerinden ayrılamadan yazıyorlar. Doğduğun coğrafya gerçekten de kaderin oluyor. Okuduğum kadarıyla bu meseleleri İskandinav yazarlar genelde, karlı dağlardan serin bir şekilde ele alıyor ve bu yaklaşım da insanlığa dair bambaşka bir pencere açıyor. Ben de bu pencereden gelen serinliği çok seviyorum. Norveçli Erlend Loe’nin, modern insanın anlam arayışını bir uzaylının gözünden inceler gibi absürt bir şekilde ele almasına ve ayrıca okuyucu ile oynadığı oyunlara bayılıyorum. Loe’nin karakterleri o kadar soğukkanlı ve eğlenceli bir delilik hali içindeler ki, insanın varoluşsal kaygılarla dertleneceği varsa da yükü hafifliyor. Ben bu seriyi yanlışlıkla karışık okudum. Siz doğru sırayla bayinizden ısrarla isteyiniz: Doppler, Volvo Kamyonlar, Bildiğimiz Dünyanın Sonu. Üçlemenin en güzeli de Bildiğimiz Dünyanın Sonu bence. Gerçekten harika bir dönüşüm ve kapanış kitabı olmuş.
Erlend Loe
Erlend Loe
12 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 67.8
Erkek% 32.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Erlend Loe
Erlend LoeYazar · 5 kitap
Erlend Loe, 24 Mayıs 1969 Trondheim doğumlu Norveçli yazar. Yazarlığa başlamadan evvel önce bir psikiyatri kliniğinde, daha sonraları ise Adresseavisen isimli gazetede muhabir olarak çalıştı. Loe, şu günlerde Oslo'da yaşıyor. Yazar, 1998 yılından beri senaryo yazarları için kurulmuş bir topluluk olan "Screenwriters Oslo"'nun üyesidir. 1993'te ilk romanı Tatt av Kvinnen'i yayınlanan Loe, bu kitaptan bir sene sonra ise Kurt isimli bir forklift şoförü hakkında Fisken isimli bir çocuk kitabı yazdı. Loe'nin çoğu zaman naif olarak adlandırılabilecek, ayırt edilebilen bir tarzı vardır. Eserlerinde bol bol ironi, abartı ve mizah kullanan yazarın çocuk kitapları Kim Hiorthøy tarafından resimlenir. En popüler kitabı olan Naiv.Super 15 dilde yayınlandı.

Bildiğimiz Dünyanın Sonu Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Eda

Eda

@edooli
·
16 Temmuz 00:23
"Olmaz, çok geç, her şeyin anında söylenmesi gerekiyor, söylenmezse kemikleşiyor, başka şeylerin altında kalıp görünmez oluyor."
3 etkileşim
Nurettin Durmuş

Nurettin Durmuş

@Nurettin_durmus
·
06 Temmuz 22:10
Çok çabuk ölünür, buna pek çok kez şahit oldum. Öleceğine inanmayanlar hep ölürler.
5 etkileşim
Eda

Eda

@edooli
·
15 Temmuz 19:47
"Çünkü insan hep olduğu yerdedir ve saniyeler tik tak geçer, insan başkası olacaksa çok büyük fedakarlıklar ve değişimler gereklidir."
2 etkileşim
Nurettin Durmuş

Nurettin Durmuş

@Nurettin_durmus
·
09 Temmuz 14:10
Auranı bağrına basıp orada tutmayı öğrenmek zorundasın. O zaman enerjinin içinde güvende olursun, etrafındaki insanların negatifliğinin sana bulaşmasını engellersin. Auranı istediğinde açıp kapatabilmelisin. Aura kontrolü andreas, dedi luna ash; bütün mesele bundan ibaret.
1 etkileşim
CİMBOMUN KIZI

CİMBOMUN KIZI

@La_vita_giallo_rosso
·
18 Kasım 2020 22:22
İncinmekten bıkmıştı belli ki ve insanların arasında daha fazla kaybedecek bir şeyi kalmamıştı...
177 etkileşim

Bildiğimiz Dünyanın Sonu İletileri

Tümünü gör
YouTube İçerik Listemiz
YouTube kanalımızın içeriklerini bir başlık altında toplamak istiyorum. Yeni videolar oldukça buraya eklemeler yapacağım 👇🏻 Kitap Yorumlarımız : 1. Resimde Görünmeyen youtu.be/4ev7bR2_0hY 2. Doppler ve Bildiğimiz Dünyanın Sonu youtu.be/pfDsiW4hhWA 3. İrade Terbiyesi
“Çemberin içinde duramayanların bütün oyunlardan kovulduğu bir dünyada özgür kalmak mümkün mü?”
Bildiğimiz Dünyanın Sonu
Bildiğimiz Dünyanın Sonu
EKİM AYINDA OKUDUKLARIM YAYINDA!
EKİM AYINDA OKUDUKLARIM : youtu.be/xrmERxnADJ4 (İzleyerek ve abone olarak destek ve cesaret verirseniz çok teşekkür ederim :) ) Ekim ayı hepiniz için umarım güzel geçmiştir. Ben nicelik olarak pek olmasa da nitelik olarak gayet verimli bir ay geçirdiğimi düşünüyorum. Okulların açılmasıyla biraz sekteye uğrasa da yavaş yavaş okuma tempomu bulurum herhalde :) Ekim ayında
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
'nın tecrübe ve birikim dolu söyleşi kitabıyla başlamıştım. Sonrasında modern roman
Doppler
Doppler
serisinin son kitabı
Bildiğimiz Dünyanın Sonu
Bildiğimiz Dünyanın Sonu
ile biraz yorucu biraz sorgulayıcı bir hava ile devam edip,
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
' nin kendini bulduğu eseri
Yeraltından Notlar
Yeraltından Notlar
ile bu sorgu ve iç çatışma durumu zirveye çıktı. Dinlendirici bir kitap olması ümidiyle başladığım
Tek Kelimelik Sözlük
Tek Kelimelik Sözlük
beni şaşırtmadı ve hafifletici bir okuma ile ayı bitirdim. Ekim ayı böyle geçti. Kitaplarla ilgili düşüncelerim bu videoda; youtu.be/xrmERxnADJ4 Umarım Kasım ayını daha verimli geçiririm :) Siz Kasım ayında ne okuyorsunuz ve ne okuyacaksınız?