Kitap Göktürk dönemindeki günlük hayat, hayata bakış,töre ve özellikle siyaset ile savaş sanatını anlamak için sıkılıp detaylarda boğulmadan okunabilecek fragman niteliğinde bir roman. Bitirdikten sonra Bilge Kağan ve çevresindeki kişiler hakkında da az çok ezbere olmayan tanıdıkımsı bir fikre sahibi oluyorsunuz. Sade diliyle sıkmasa da ortalarında savaş ve siyasetten biraz boğalmıştım:)) Sonraları toparladı şükür ki. Bunun yanında söylemeden edemeyeceğim bariz bilgi edinme amacıyla kurulmuş yapmacık diyaloglara lafım yok, çok yararlı oldu. Fakat Bilge Kağan biraz gereksiz ponçik ve sevgi dolu olmuş sanki, öyle sert ve hırçın yaşam tarzında kız kardeşine ceylan gözlüm vs hitaplar abartı geldi. Ama olsun yine de keyifli bir maceraydı. Okurken çok eğlenip öğrendim. Teşekkürler Orhan Yeniaras. Bunun yanında eski zaman göçebe hayatında sürekli savaş olduğunu bilirsin elbette de içinde olunca daha bir gerildim. Bu ne sürekli savaş savaş. Barışın 10 yıl sürme ihtimali bile zayıf gözüküyor. Hadi farklı ırklar da değil bizim Türkler de savaşıyor yetmezmiş gibi. Bu kadar savaşa iyi gelmişiz bu zamanlara. O planlar ne ya öyle, imparator hacca gidecek diye yanına rehin alıp gidiyor. Kültürünü gerçekten seviyorum ama 10 yıl bile barış yapılamayan sürekli entrika içinde de stresten yaşanmaz be. Helal olsun Bilge Kağan gibi yiğitlere o kadar Çin,Türk entrikası içinde bir de koca devlet kurmuşlar, zor iş.