Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilgi ve Değer

Hilmi Ziya Ülken

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Oyle ise bilimsel bilgi ile elde ettiğimiz genel ve objektif varlık ile doğrudan doğruya kendimizde bulduğumuz kişisel ve sübjektif varlık veya varoluş karşıt iki bilgi ve iki varlık tipi teşkil etmektedir.
Her bilinç fiili bir nevi varlığı kavradığı için, kasıtlı fiillerin tasviri, yani fenomenoloji, sonunda ontolojiye varacaktır. Ve her fenomenolojik tasvir mutlaka bir ontoloji yani varlık tasvirine ulaşacaktır.
Reklam
Alem evrim halinde, fakat diyalektik sentezler ve devrimlerle ilerleyen oluştur. Öyle ise, Hegel'in alemi evrimli olması bakımından Herakleitos'un alemine benzer. Fakat varlıkla tasavvurun bir olması bakımından da Parmenides'in alemine benzer. Onun için hem Parmenides hem Herakleitos, gerek Yunan'da gerek sonraki çağlarda asla uzlaşmayan bu iki zıt düşünce yolu; Hegel'in diyalektik mantık teşebbüsünde birleşti.
Felsefe ilerleyen doktrinlerin ça­tışması olduğu için, yaratıcıdır. Onun ilerleyici bir bilgi olması, insan ruhu ve zekasının bütün eser­leri üzerinde her devirde yenileşen bir sentez olabilme gücü de buradan ileri gelir.
İnsan alemde bir düzen ve ilk olgu aramak zorundadır. Olayların mutlak karışıklığında, onları yöneltmek imkansızdır. Görünüşteki bazı düzenler onu doyurmaz.
Kişisel ve sübjektif varoluş, bilincin doğrudan doğruya verisidir.
Reklam
Bilinci tarif edenler hep düşün­ cenin cevher olduğu, alemden ayrı bir varlık olduğunu söyleyerek onu kapalı bir fanus gibi tasavvur etmişlerdir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.