Bilginin Arkeolojisi

Michel Foucault

Sayfa Sayısına Göre Bilginin Arkeolojisi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Bilginin Arkeolojisi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bilginin Arkeolojisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Problem artık gelenek ve iz problemi değil, kopma ve sınır problemidir; problem artık sürüp giden temel problemi değil, temel ve temellerin yenilenmesi olarak değer kazanan dönüşümler problemidir.
“Düşüncemin büyük süreklilikleri altnda, kollektif bir ruhun ya da zihniyetin kaim ve tekdüze görüşler altında, başlangıcından itibaren varolmaya ve tamamlanmaya alan bir bilimin kararlı oluşumu altında, bir türün, bir biçimin, bir disiplinin, teorik bir aktivitenin ısrarı altında şimdi kopmalarını etkisini bulup ortaya karmaya çalışıyoruz.”
Reklam
Geleneksel biçimi içinde tarih,geçmişin anıtlarını "belleğine yerleştirmek",onları doküman haline dönüştürmek ve çoğunlukla kendiliğinden sözlü olmayan ya da sessizce söylediği,söylediklerinden başka olan bu izleri konuşturmak girişiminde bulunuyordu;tarih,günümüzde dokümanları anıtlar haline dönüştürürken,insanlar tarafından bırakılmış izlerin çözüldüğü ve bulundukları oyukta tanınmaya çalışıldıkları yerde,ayırımın,gruplandırmanın,anlamlı kılmanın,ilişkiye sokmanın,birlikler oluşturmanın söz konusu olduğu bir öğeler yığınını gösterir. Tarih,dilsiz anıtların,cansız izlerin,bağlantısız nesnelerin ve geçmişe terk edilmiş şeylerin disiplinli olarak,arkeolojinin tarihe yöneldiği ve ancak tarihsel bir söylemin yeniden kurulmasıyla anlam kazandığı bir zamandı;kelimeler üzerinde biraz oynamak suretiyle denilebilir ki günümüzde,tarih arkeolojiye,anıtın esas tanımına yönelir.
“Sonuç olarak, gerek anlamıyla tarih, büsbütün kısa olan tarih değişmeyen yaplarını lehine olayların baskının ortadan kaldırıyor gibi göründüğü halde, düşüncenin, bilginin, felsefenin, edebiyatın tarihi kopmaları çoğaltıyor ve süreksizliğin bütün belirtilerini araştırmıyor gibi görünmektedir.”
Başka olani kendi düşüncemizin zamanı içinde düşünmekten sanki korkuyorduk..
Sayfa 24 - AYRINTIKitabı okudu
Nihayet, son zamanlarda,psikanaliz, dil bilimi, etnoloji hakkındaki araştırmalar, özneyi arzusunun ilkelerine, dilinin formlarına, eyleminin kurallarına, mitik ya da masalsi söylemlerinin oyunlarına bağlı olarak merkezden kaydırdığı zaman; insanın kendisinin ne oldugu üzerinden sorgulanan cinselliğini ve bilinçsizliğini, dilinin sistematik formlarıni ya da uydurmalarınin düzenliliğini açıklayamadığı apaçık ortaya çıktığı zaman, tarihin sürekliligi teması yeniden canlıli kazandı: kopuş değil oluş, ilişkiler oyunu değil iç dinamizm, sistem değil özgürlük için verilen sıkı emek, biçim değil kendi kendini yeniden ele alan ve şartlarıni en sonuna kadar zorlayip kendini yeniden yakalamaya çalışan bir bilincin sürekli çabası olacak bir tarih; bütün sınırları yıkmakla son bulan bir hareketin hem uzun kesintisiz dayanaklıligi hem de canlıligi olacak bir tarih.
Reklam
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.