İnsanoğlu, doğanın üzerine çıkmak için mücadelesini sürdürdükçe insanoğludur. Bu doğa hem içsel, hem de dışsal bir yapıya sahiptir. Doğa, dışımızdaki maddenin parçacıklarını yöneten yasaları içermekle kalmaz, aynı zamanda, bedenimizi yöneten yasaları da kapsar. Dışsal doğayı fethetmek iyi ve çok büyük bir şeydir; ama içsel doğamızı fethetmek bundan daha önemlidir. Yıldızları ve gezegenleri yöneten yasaları bilmek muhteşemdir; ama insanoğlunun tutku, duygu ve isteklerini yöneten yasaları bilmek daha muhteşemdir.
"Kışın bazen yağmur bulutları ortaya çıkar; gökyüzünde gürler fakat yağmur yağmaz; ancak yağmur mevsiminde bulutlar konuşmaz, dünyayı sel götürür." Bu durumda, gerçekten çalışanlar evrensel kardeşliği kalplerinde gerçekten hissedenler çok fazla konuşmazlar, evrensel kardeşliğin küçük mezheplerini yaratmazlar; ama tüm fiilleri, her hareketleri, tüm yaşamları insanlık için gerçekte kardeşlik duygusu hissine, herkes için sevgi ve sempatiye sahip olduklarını net bir şekilde gösterir. Onlar konuşmazlar, yaparlar ve yaşarlar. Bu dünya, yaygara şeklindeki konuşmalarla fazlasıyla doludur: Bizlerse, daha fazla hevesli çalışma ve daha az konuşma isteriz.
Benim bugünkü halim, tüm yaptıklarımın, düşündüklerimin sonucudur.her eylem ve düşünce kendi etkisine sahiptir ve bu etkiler, ilerlemenin genel toplamını oluşturur.