Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim Aslında Çok Eğlencelidir

Ben Miller

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsanlar, bildiğimiz insanlar gerçekten de yıldız tozundan yapılmıştır.
Tipik bir Y kromozomuna baktığınızda bir şeylerin döndüğü­nü anlarsınız. X kromozomu sekizinci en büyük kromozomdur, ancak Y sıkı bir çalışmaya hazır ve nazırdır. İçinde kompakt halde 60 milyon baz çifti bulunur ve yalnızca 86 gen içerir, ancak X kromozomunda etine dolgun 153 milyon baz çifti ve yaklaşık 2.000 gen bulunur. Üstelik bunlar birbirleriyle pek anlaşamaz; X ve Y kromozomları öylesine uyumsuzdur ki, eşeyli üreme sı­rasında karışmazlar.
Reklam
cinsiyet savaşı
Başka bir deyişle, cinsiyet savaşı tek kelimeyle gerçektir ve kromozomlara bakılırsa bahsi kızlara yatırmalısınız. Ancak, erkek ve dişi kromozomların birbirine karışmaması nedeniyle Y için eşi benzeri olmayan bir dizi zorluk ortaya çıksa da, iş insan soyunun kökenini bulmaya geldiğinde Y ’nin kayıtsızlığı olumlu bir lütuftur. Çünkü tıpkı mitokondriyal DNA’nın anneden kıza geçmesi gibi Y kromozomu da gezegene adım atmış ilk erkek insanlara doğrudan bağlantı sağlamaktadır. Ve tıpkı mitokondriyal DNA’nın kökeninin tek bir kadına uzanması gibi Y kromozomlu DNA da tek bir erkeğe uzanmaktadır: Yaklaşık 60.000 ila 90.000 yıl önce Afrika’da yaşamış olan Y Kromozomlu Adem.
Y’deki zararlı mutasyonlar X’teki kadar sık ortaya çıkmaz ve dolayısıyla doğal seleksiyonla ortadan kaldırılmaları pek kolay değildir. Yani gezegendeki en enerjik, en zinde Y kromozomu hiçbir suçu olmamasına rağmen devre dışı kalabilir. Neticede, çeneniz ne kadar köşeli ya da pazınız ne kadar sıkı olursa olsun, şans faktörü boy göstererek erkek evlat sahibi olmamanızı sağlayabilir, bu durumda tüm erkek genleriniz anında nalları diker. Her nesilde, şans eseri bir tabur kızı olup hiç oğlu olmayan nice babayi­ğit erkeğin genleri sonsuza dek aramızdan ayrılmıştır.
Hepimizin soyu yaklaşık 200.000 yıl önce Afrika’da yaşamış bir kadına dayanıyor. Bu kadın En Son Ortak Ata (MRCA) olarak bilinse de ben daha şiirsel ismiyle hitap etmeyi tercih ediyorum: Mitokondriyal Havva. ... Mitokondriyal Havva yaşayan ilk kadın değildi, yalnızca en şanslı ilk kadındı. Büyük ihtimalle ondan önce yaşayan kadınlar da, çağdaşı olan kadınlar da vardı; ancak kadınların mitokondriyal DNA’sı tükenirken, onunkiler hayatta kalmıştı. Burada her şey şansın suçu; herhangi bir kalıtımsal özelliği dü­şünün, küçük bir nüfus yeterince nesil boyunca hayatta kalmayı başarırsa, bu özelliğin bir yönü tamamen şans eseri diğer yönlerine üstün gelecektir.
Mitokondriyal DNA
DNA kendini kopyalamakta oldukça iyidir, ancak mü­kemmel değildir. Tıpkı hücrelerin her yeni oluşumunda olduğu gibi DNA da her kopyalandığında hatalar usulca içeri süzülür. Bu sürece bağlı olarak mitokondriyal DNAdaki haplotipler bile zamanla mutasyona uğrar. Değişim hızı rekombinasyonun her nesil geçişinde babanın DNA’sı ile annenin DNAsını harmanladığı kromozomal DNA kadar yüksek değildir; ancak insanlık tarihinin yaklaşık 5.000 neslini geride bıraktığımızda bu mutasyon oldukça belirgin bir etki göstermiştir.
Reklam
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı
LHC (Large Hadron Collider - Büyük Hadron Çarpıştırıcısı) aslında protonlar için büyük bir dairesel yeraltı yarış pisti görevi görüyor. Büyük derken, cidden büyük: Çevresi 27 kilometre. Yerin yaklasık 100 metre altına gömülü makinenin genişliği, Londra metrosundaki ortalama bir metro tüneli kadar.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.