En Eski Bilim Susunca Gönderileri
En Eski Bilim Susunca kitaplarını, en eski Bilim Susunca sözleri ve alıntılarını, en eski Bilim Susunca yazarlarını, en eski Bilim Susunca yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Esasen, tıp otoritelerini veya bilim insanlarını din ve bilimden birini seçmeye zorlamak, felsefecilerin “ hatalı ikilem “ dedikleri mantık hatasına güzel bir örnek teşkil eder. Bir bilim insanın bir yandan vebayı veya koronavirüs pandemisini bitirmek için uğraşırken bir yandan da dua etmesinde “ mantık yasaları “ açısından bir engel bulunmamaktadır.
Sayfa 65
Unutmamalı ki bilim sadece hayatı güzelleştirmek ve insanlığın faydası için çalışmak isteyenler tarafından değil, insanlara zarar vermek isteyenler tarafından da araçsallaştırlabilir. Tıpkı nazilerin fiziksel engellileri, epilepsi hastalarını, alkolikleri, şizofrenleri, doğuştan körleri, eşcinselleri, sağırları ve yaşama uygun görmedikleri diğer Almanları öldürmek için bilimi kullandıkları gibi…
Sayfa 74
Garip değil mı? Aşağı yukarı aynı dönemlerde bazı bilim insanları İtalyanların diğer ırklardan ustun olduğunu ispatlamaya çalışırken diğer bazıları, İtalyanların aşağı bir ırk olduğunu yine bilime dayanarak gösterdiklerine inanıyorlardı. Belki de hiç garip değil. Bugün insan uğraşlarının en prestijli olanı bilim ise, insanların ideolojilerini, inançlarını, inançsızlıklarını bilime referansla savunmalarına pek de şaşırmamak gerek.
Yüz milyona yakın insanın ölümüyle sonuçlanan dünya savaşlarının bilim ile şiddet arasındaki ilişkiyle ilgili ezber bozucu bir etki yarattığı açıktır. Yine kitabın başında alıntıladığım İngiliz filozof Bertrand Russell (1872-1970) gibi birçok entelektüel, kapıyı çalan nükleer savaştan korkmuş, bilimin faydalarından bahsederken savaşla ilgili bir şerh düşmüşlerdir. Bununla beraber bilimin bu tür kullanımlarından endişe duymak için bu denli büyük savaşlara şahit olma gereği duymayanlar da vardı. 19. yüzyılın önemli sosyal düşünürlerinden Saint-Simon (1760-1825) bilim insanlarını ordunun hizmetine girmekle ve insanlığın faydasına işler yapmak yerine bilimi yıkıcı bir güce dönüştürmekle suçlar.
Yaygın kanının aksine, Hristiyanlığın ömrünü doldurduğunu düşünen, onun yerini almasını ümit ettigi bir "insanlık dini” yaratmak isteyen ve çerçevede bilime önemli bir rol atfeden Fransız sosyolog Auguste Comte (1798-1857) dahi bilimin kötüye kullanımları konusunda endişelidir. Bilim insanlarının güç ve paraya zaafı olduğunu iddia eden Comte, onların ahlaki bir rehbere ihtiyacı olduğunu düşünür.9