Rönesans, Batı Avrupalıların antik dönemi gözlerinde büyütmeyi bırakıp uygarlığa ve topluma Yunanlılar ve Romalılar kadar kendilerinin de katkı yapabileceklerini fark ettikleri dönem oldu.
"Aydınlanmanın temel özelliği aklın batıl inanç karşısında üstün olduğunun düşünülmesidir. Bu, insanlığın toplumsal olarak ilerleme sürecinde olduğu ve böylelikle geleceğin geçmişe oranla bir gelişimi ifade ettiği fikriyle birleşiktir; bu gelişimin bir öğesi de batıl inanca dayalı geleneksel dine meydan okunmasıdır. Amerikan ve Fransız devrimlerinin her ikisi de, entelektüel açıdan kısmen Voltaire gibi Aydınlanma felsefecilerine ve Thomas Paine gibi eylemcilere yol gösterici ilke olan, insan hakları temelinde gerekçelendirilir."
... Maymunun da insan familyasından olduğunu ama dejenere bir insan olduğunu ve tıpkı eşekle at gibi maymun ve insanın ortak bir ataya sahip olduklarını kabul etmeye meyil gösterebiliriz.
Birkaç nadir örnek haricinde bilimciler tarih boyunca mesleklerini icra ederken şan, şeref veya maddi bir ödül arayışıyla davranmamış, dünyanın işleyişine ilişkin kendi meraklarını tatmin pesinde koşmuşlardır. İçlerinden bazıları gördüğümüz üzere keşiflerini hiç kimseye açmayarak bunu uç noktaya taşımış, belirli bir bulmacayı çözmüş olmanın bilgisiyle mutlu, başarıları hakkında böbürlenmeye ihtiyaç duymamışlardır. Büyük bilim insanlarına ivme kazandıran ün veya servet açlığı değil; çoğunun arkadaşları ısrar etmese ulaştıkları bulguları yayımlamaya bile gerek duymayacak kadar tatmin edici bulduğu, ancak keşfedilecek gerçekler olmasa da var olmayacak olan bir zevktir. Bu da "bir şeyleri anlamanın hazzı"dır.