Bilim ve Buluşlar Tarihi

Isaac Asimov

Oldest Bilim ve Buluşlar Tarihi Quotes

You can find Oldest Bilim ve Buluşlar Tarihi quotes, oldest Bilim ve Buluşlar Tarihi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Brandt'ın kobalt maddesini diğer maddelerden ayırmasının üzerinden on dört yıl geçmesine rağmen ( l 737'ye bakınız), bakır vermeyen bakır cevheri problemi hala varlığım sürdürüyordu. Bu tür cevherlerden biri kobalt da vermiyordu ve madenciler ona kupfemikel (şeytanla ilgili olarak Yaşlı Nick'in bakın) dediler. l 75 1'de Brandt'm asistanı olarak çalışmış maden bilimi uzmanı olan Isveçli Axel Fredrick Cronstedt ( 1722-1765), kupfernikelle ilgilendi ve ondan ne bakır ne de kobalt olan beyaz bir metali ayırdı. Cronstedt buna madencilerin verdiği ismin ikinci yansını alarak, nikel dedi.
Çok eskilerde erkek insanın "tohumu" sağladığı ve dişinin de sadece içinde tohumun geliştiği toprak olduğuna tamamen inanılmıştı. Eğer hiç çocuk doğmazsa, söz konusu kadının çöl toprağı gibi "çıplak" olduğuna inanılıyordu. 1779 Spallanzani ( 1768'e bakınız) yumurtaların gelişimini inceledi. O günlerde yumurtalık foliküllerinin (bezcik, ç.n.) (Danimarkalı Anatomist Reinier de Graff [ 1641- 1673] tarafından 1673'te keşfedildi ve bu nedenle hala Graafi folikülleri denilmektedir) yumurtalar olduğu düşünülüyordu. Spallanzani ise menideki sperm hücreleri, foliküllerle gerçekten fiziksel temasta bulunmadıkça, döllenmenin gerçekleşmeyeceğini gösterdi. Bu, üremenin tek taraflı bir şey olmadığını ve hem anne hem de baba çocuğun doğmasına katkıda bulunduğundan, çocuk doğurma konusunda her iki tarafın da kusurlu olabileceğini gösteren kuvvetli bir işaretti.
Reklam
1 8 12'de Laplace ( 1783'e bakınız) eğer evrendeki her parçanın kütlesi, konumu ve hızı bilinirse, evrenin tüm geçmiş ve geleceğinin hesaplanabileceğini ileri sürdü. Bir başka deyişle evreni, bir kez harekete geçirildi mi değişmez bir yol izleyen çok büyük otomatik bir makine olarak gördü. Bir yandan bu, Tanrı'nın doğaüstü bilgisiyle geçmişi ve geleceği nasıl bilebildiğini açıklıyor, diğer yandan da hepsini yaratıp harekete geçirme dışında Tanrı'ya duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyordu. Bu mekanik evren düşüncesi, bir yüzyıldan biraz fazla bir süre boyunca Bilimsel düşünceye hakim oldu; fakat sonra evrenin bir makineden çok daha karmaşık ve istatiksel boyutunun dışında tamamen tahmin edilemez olduğu açığa kavuştu.
Pikap (Fonograf): 1876'da Edison Menlo Park, New Jersey'de ilk endüstriyel araştırma laboratuvarını açmıştı. 1877'de önemli bir aşama kaydederek telefon ağızlığını geliştirdiği yılda, her zaman en sevdiği icadı olduğunu söylediği pikabı (Yunanca "ses yazımı" anlamındaki sözcüklerden) yaptı. Bir silindirin etrafına ince bir kalay yaprağını sardı, silindir döndükçe üzerinde serbestçe gezinen bir iğne iliştirdi ve ses dalgalarını iğneye taşıyan bir kaynağı bağladı. Ses dalgalarına göre titreşen iğne kalay üzerinde dalgalı bir iz bıraktı. Sonra bu izi izleyerek iğne biraz bozuk da olsa anlaşılabilir ses dalgalarını kopya etti. Hepimiz pikabın ve sonraları çok daha geliştirilen türlerinin evimize (iyi ya da kötü) müziğin girmesinde ne kadar önemli olduklarını biliyoruz.
(...) Bu nedenle Mars'ın suyu yavaş yavaş uzaya sızan ölmekte olan bir dünya olduğu fikri doğdu. Mars süper zekaya sahip bir ırkın vatanıydı ve kanallar da suyu kutuplardan tarıma elverişli tropik bölgelere getirmek için tasarlanan büyük bir mühendislik projesiydi. Bu fikirden tamamen vazgeçilmesi yaklaşık bir yüzyıl kadar sürdü.
Sakarin: Tamamen kaza eseri yapılan keşifler de vardır. 1879'da Amerikalı Kimyager Ira Remsen ( 1 846-1927) ve öğrencilerinden biri olan Constantine Fahlberg, ortobenzoil sülfamit adındaki bir bileşimi sentezle birleştirdiler. Normalde işin bununla bitmesi gerekiyordu; çünkü yeni organik bileşimler her yıl defalarca imal ediliyordu. Ancak bu sefer Fahlberg, yeni bileşimin birkaç taneciğinin bulaştığını bilmeden şans eseri elini ağzına götürdü. Yoğun tatlı bir tat alınca da şaşkına döndü. Bileşime sonradan sakarin (Latince "tatlı" anlamındaki sözcükten) adı verildi. Ticari olarak şeker yerine kullanılan ilk maddeydi ve bu, günümüzde de büyük ölçüde devam etmektedir.
157 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.