İstanbul Konferansları

Bilime Yeni Pozitivist Bakış

Hans Reichenbach
10/10
1 Kişi
5
Okunma
Beğeni
401
Görüntülenme
20. yüzyılın seçkin bilgini Einstein’ın da dostu olan Reichenbach, mekân, zaman, determinizm, doğrulanabilirlik ilkesi, tümevarım konularını işlemiş ve bu kavramları fiziğin yeni verilerine dayanarak eleştirmişti. Bilimde, özellikle fiziksel olgular arasındaki ilişkilerin zorunlu değil de olası olduğunu savunmuştu. Aristoteles mantığından ayrı bir mantığın gerekli olduğunu öne sürmüş, Ernst Mach’ın deneyciliği ile Bertrand Russell’ın yeni mantığını birleştirmeye çalışmıştı. Ona göre, bilimsel olanın dışında kalan sözler edebiyattı. Felsefe, metafizik ve edebiyatın kalıntılarıyla bütün ilişkisini kesmeli ve bilimsel özelliğine kavuşmalıydı. Bu düşüncelerini Türkiye’de bulunduğu süre içerisinde geliştiren Reichenbach, İstanbul Üniversitesi’nde felsefe tarihi, bilim felsefesi ve sembolik mantık dersleri vermiştir. “Reichenbach kendi anladığı felsefenin bütün ustalıklarını bize öğretememiş olsa bile, hiç değilse birkaçımıza felsefe denen şeyin bir Avrupa filozofunun, bilemediniz Grek filozoflarından zamanımıza dek bütün filozofların ne dediklerini bellemekle olan bir şey olmadığını kafamıza dank ettirmesi oldu. Bir bilim (hattâ bilim tarihi) temeli olmaksızın ‘felsefe’, keyfinizin istediği gibi düşünüp laf etmek olur.” Niyazi Berkes
Yazar:
Hans Reichenbach
Hans Reichenbach
Çevirmen:
Nusret Hızır
Nusret Hızır
Çevirmen:
H. Vehbi Eralp
H. Vehbi Eralp
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 10 dk.Sayfa Sayısı: 112Basım Tarihi: Ekim 2013Yayınevi: Epos Yayınları
ISBN: 9786054822065Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
112 syf.
10/10 puan verdi
1933-38 yıllarında Reichenbach'ın verdiği konferansların gayesi bilimleri üniversitede olduğundan daha geniş uzmanlık alanlarına yaymaktı. Ancak bir yabancı olarak kendisinin bir Türk üniversitesine katkıda bulunmak amacıyla giriştiği yolda destekten ziyade köstekle karşılaşması beni pek şaşırtmadı. Burada dediğimi destekler nitelikte Niyazi Berkes'in Unutulan Yıllar kitabından bir pasaj aktaracağım. "Felsefe bölümünün asıl yıldızı Hans Reichenbach'tı. Macit Gökberk ile Nusret Hızır derslerini başarı ile çeviriyorlardı. Benim gibi "irapta mahalli olmayan", bareme bile henüz alınmamış 75 lira ücretli kişiler dışındaki yeni azametli doçentler bu Reichenbach yüzünden bir tatsızlık havası içinde gelip gidiyorlardı. Tutumu ile en çok eğlendiğimiz kişi Suut Kemal Yetkin adlı sonradan politika yolu ile çok yükseklere çıkmış olan kişiydi. O zavallının estetikçiliğine yer kalmamıştı. Reichenbach yeni doçentlere seminer konuşmaları yaptırmak istiyor, bu istek tamamıyle yerine getirilmiyordu, çünkü doçentlerin çoğu Reichenbach'tan ve seminerlerinden fellik fellik kaçıyorlardı. En başta Suut Kemal Yetkin geliyor. Doçentleri arayıp haber verme işini yalnız bir ödev değil, bir eğlenme ve alay konusu haline getiren Nusret Hızır, Suut Kemal Yetkin'in seminer sırası geldiği günün öncesinden seminer gününe kadar onu bulmak için belki yüz telefon çekerdi. Fakat Suut Kemal Yetkin'in nerede olduğuna dair en küçük iz elde edemezdi. Suud'un konuşma saati gelince bu zatın neden seminere gelmediğini Reichenbach'a anlatmak güç olmuştu."
Bilime Yeni Pozitivist Bakış
Bilime Yeni Pozitivist BakışHans Reichenbach · Epos Yayınları · 20135 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.