Din iliklerine kadar sorgulanıyorken bilim neden sorgusuz sualsiz şekilde kabul görüyor? Neden ‘bilimsel’ kelimesini duyduğumuzda adeta tüm fikirlerimizle bu bilgiye saygı duruşunda bulunuyoruz? Bilim gerçekten hiçbir inanç ve felsefi düşünceye yanaşmadan ve bulaşmadan tam anlamıyla ‘tarafsız’ mı?
Bu eserde bilimin tarafsızlığını, tek yolun modern bilimin metodu ve inancı olup olmadığını sorguluyor , bilim insanlarının hangi inançlara sahip olup bilgileri nasıl yorumladığını, bilimselliğin tek gerçek olup olmadığını, sebep sonuç ilişkisinin temellerini ve gerçekliğini, bilim ve dinin çatışıp çatışmadığını düşündürüyor.
Nasıl olur da yıllarca okullarda öğretilen şeylerin aslında dinin dayatmacı olduğunu iddia edenlerden daha da dayatmacı ve tek gerçek olarak öğretildiğini ve tabi ki bunlardan sonra bilim düşmanı değil de, hakikatleri gizleyenlere karşı olunmasının gerektiğini, evrenin okunacak bir kitap olarak ele alınması gerektiğini düşündürüyor.
Kitabın dili bilimsel ve felsefi açıdan zengin olduğu,Said Nursi’den alıntılanan kısa bölümlere sahip olduğu için birazcık ağır gelebilir, çok düşündürücü olduğu için tekrar tekrar okunması gereken kısımları barındırıyor. Konular güzel bir sırayla ve örneklerle işlendiğinden anlaşılır yapıda. Yavaşça okunduğu sürece gayet verimli olacağını ve aslında fark etmeden bizlerde var olan bazı inançları, düşünceleri temelden sarsacağını düşünüyorum.
