Merakımızın ve zekamızın ürünlerini temel içgüdülerimizi etkilemek, dizginlemek, yeniden yönlendirmek için kullanmanın bir yolu var mı? Yoksa tarihin hiçbir ortak yan taşımayan çılgınca bir olaylar bohçası olduğunu; insan doğasının ise birbirine hiç benzemeyen, kimi kutsal kimi canavarca şeylerle dolu karışık bir sepet olduğunu kabullenmeli miyiz?