Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilimsel Araştırmanın Mantığı

Karl R. Popper

Bilimsel Araştırmanın Mantığı Sözleri ve Alıntıları

Bilimsel Araştırmanın Mantığı sözleri ve alıntılarını, Bilimsel Araştırmanın Mantığı kitap alıntılarını, Bilimsel Araştırmanın Mantığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kendini tanı!" der Sokrates, "Kendini tanı ve ne kadar az şey bildiğini itiraf et."
Tümevarımsal çıkarımların yerinde olup olmadığı ve ne za man yerinde olacağı sorusu tümevarım sorunu olarak tanımlanır.
Reklam
En iyi eleştiri, yanlış anlamalara yol açmayan ve gerçek sorunları ortaya çıkaran ya da yazarın gözünden kaçan hataları bulan eleştiridir.
Felsefe ne kadar eskiyse, varoluşuna ilişkin tartışmalar da neredeyse o kadar eskiye uzanır.
Artık sınanmalarına gerek duymadığımız kuramlar hiçbir zaman yanlışlanamaz olur.
" ... bu ilke bilimsel kuramla rın doğru olup olmadığını saptar. Bu ilkeyi bilimde hiçe saymak, kuramların doğru ve yanlış olabileceği kararını bilimden dışlama anlamına gelir; ama bu durumda, bilimin kendi kuramlarını ozanın keyfi düşünce yaratıcılığından farklı görmeye hakkı olmayacaktır" [Reichenbach]
Reklam
Bilimsel kuramlar evrensel önermelerdir; her betimleme gibi, simge veya imsel dizgelerdir.
"Belirlenimci" ya da "olası" olup olmadığı önemli değildir. Önemli olan, olasılığı olan vargımıza ulaşmak için, en azından olasılı tek bir öncüle yer vermemiz gerektiğidir.
Yanlışlanabilirlik derecesi ya da kuramın yalınlığı, kuramın sağlanmışlık yargısına girmektedir.
Felsefe ne kadar eskiyse, varoluşuna ilişkin tartışmalar da neredeyse o kadar eskiye uzanır. Felsefeye ilişkin sorunları kesin bir şekilde sözde sorunlar olarak açıkça ortaya koyan ve felsefi zırvalarla, anlamlı olgucu görgül-bilimleri karşı karşıya getiren “yepyeni” akımlar sık sık karşımıza çıkar. Buna karşın, küçümsenen “ekol-felsefesi” de, sürekli olarak bu (“olgucu”) akımın temsilcilerine, felsefedeki sorunun, aslında söz konusu olguculuğun düşünmeksizin doğal olarak kabul ettiği [ve tartışmaksızın kesin olarak benimsediği] deneyimin* [eleştirel] irdelemesi olduğunu kabul ettirmeye çalışır. Ancak olgucular için yalnızca görgül-bilimlerin soruları anlamlı olduğundan böyle bir eleştiri onlar için hiçbir önem taşımamaktadır; çünkü olgucular için “deneyim”, -eğer sorun (görgül-bilimsel) ruhbilimin sorunu değilse- asla bir sorun değil, bir işlemler bütünüdür. Burada ortaya koymak istediğimize - görgül-bilimin yöntemi olarak “deneyimin” irdelenmesi konusuna - olgucular da kuşkusuz çok farklı yaklaşmayacaktır. Onlara göre yalnızca mantıksal eşsözler ve görgül önermeler vardır; eğer yöntem öğretisi mantık değilse, görgül bir bilim -yani doğa bilimcinin “iş başındayken” ki davranışlarının bilimi-olmalıdır. * H. GOMPERZ yapıtında ( Weltanschauungslehre , 1905, s. 35) şöyle yazmaktadır: “Deneyim sözcüğünün bitmek tükenmek bilmeyen sorunsallığını hesaba katarsak,... ona karşı... coşkulu bir evetlenmeden çok en titiz ve dikkatli eleştirinin daha uygun olabileceğine inanmak zorundayız...”
176 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.