Bir insanın pat diye freud okuyup tahammül edeceğini düşünmek zor olur. Zira magazinsel hayatı çok fazla günümüze taşınmış. Bir çok psikolojik araştırmaları kendi üzerinde de denediği için iç alemi, bilinçaltı ve kendi deyimiyle bilinçüstü psikanalizleri, günümüze kadar onlarca mektubunun yok edimesine ragmen ulaşmıştır. Freud biyografisini yapanlara tuzak kurduğunu söylemiş ve nişanlısı Anna ile yazıştığı bi çok mektubu yok ettiğini ve sonraları yazılacak biyografisini o andan yolunu değiştirmiştir. Serol Teber’ in bu kitabını okumadan evvel spotfy da “didik didik Freud” podcast yayınını dinledim 2004 te yapılmış ve bu kitabın seslendirilimiş hali ya da özeti diyebiliriz, oradan merakla kitabı aldım. Freud ile ilk tanışma için hayatı hakkındaki önemli konuları kısa özetler ve geniş araştırmalar dahilinde bize yansıtmış yazar. Freud un zaten biyografisini doğruya yakın yazmak olanaksızdır çünkü kendisi bunu istemediği için belgelerin cogunu yok etmiştir. Bu kitaba, kitabın arka kapağında yazdığı gibi Freud biyografisi değil de “ Freud güncesi” demek daha doğru olur. İlk söylediğim gibi freud ve düşüncelerini bilmeyen biri bu kadar ensest, cinsellik, libido nefret ve monotonluk ile ilgili bir kitap ve hayat okurken zorlanabilir çünkü bu saydıklarım üzerine tarihe adı yazılan araştırma ve bulgulara ulaşıyoruz. En nihayatinde bilgi sonrası anlıyoruz ki bizi magazinsel yaşantısı değil çağa sunduğu o mükemmel teori ve buluslarıdır.
