Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilinç Üzerine Konuşmalar

Susan Blackmore

Bilinç Üzerine Konuşmalar Sözleri ve Alıntıları

Bilinç Üzerine Konuşmalar sözleri ve alıntılarını, Bilinç Üzerine Konuşmalar kitap alıntılarını, Bilinç Üzerine Konuşmalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilgisayarın herhangi bir şeyin ne anlama geldiğini bilmesine gerek yok; onun yaptığı tek şey sembolleri, sıfırları ve birleri manipule etmek suretiyle iş görmektir. Ama zihin yalnızca sembollere sahip değil, onda ayrıca semantik bir içerik de mevcut. Reddettiğim bu görüşe, 'güçlü yapay zeka' deniyor ve ondaki yanlışı üç kelimeyle özetleyebiliriz: Sentaks, semantik değildir.
Sayfa 249 - John SearleKitabı okudu
Çince konuşmuyorum, hatto Çince konusunda ümitsizvakayım. Çince ile Japonca harflerini bile birbirinden ayırt edemiyorum. Bir odada kilitli kaldığımı düşün. Bu odada Çince sembollerini manipule edebileceğim bir program (bir kurallar kitabı-çev.) var ve odaya Çince semboller biçiminde sorular geliyor. Ne yapmam gerektiğini anlamak için bu kurallar kitabına bakıyorum ve Çince cevaplar veriyorum. Yani Çince girdi alıp Çince bir çıktı üretiyorum. Dolayısıyla, eğer ben bu programı yürütüyor olmakla birlikte tek kelime Çince anlayamıyorsam, herhangi bir dijital bilgisayar da bunu yapamayacaktır: çünkü o bilgisayarlarda olup da bende olmayan hiçbir şey yok.
Sayfa 249 - John SearleKitabı okudu
Reklam
Yani, aydınlanma olarak da adlandırılabilecek uyanıklık yaşamına bir gün uyanırsak, bir şekilde bu ayrılığın ortadan kalkabileceğini, bu benliğin ortadan kalkabileceğini mi söylüyorsun? Yine de berrak rüyada neredeyse tam tersiymiş gibi görünüyor: Uyandığında daha fazla kendin gibi hissediyorsun, berrak olmadan önce rüya gören aslında ben değildim ama artık ben rüyamın içindeyim. Evet ama bu, “kendin” derken ne kastettiğine bağlı. “Daha çok kendim gibi hissediyorum” manasında mı diyorsun; yoksa bu, insanların Susan Blackmore dediği o kişi mi? Kendine dışarıdan bakıyormuş gibi hissetmiyorsun da sanki kendi içindeymiş gibi hissediyorsun, mesele de bu zaten: Bu kimliği hissetmek, kar taneleri arasındaki fark gibi biraz. Diyelim ki belirli kristal biçimlere sahip birer kar tanesiyiz hepimiz. Kesinlikle iki kar tanesi arasında bir fark bulunur, çünkü farklı yapılara sahipler. Kar tanelerinden biri okyanusa düşüyor olsun; neyden korkacak? “Mahvolacağım, yok olacağım, öleceğim, hiçbir şeyim artık.” Ama belki de asıl olan, sonsuz bir genişlemedir (ki bu, ölüm veya aydınlanma için kullanılan bir metafordur), Artık bir donmuş su tanesi değil de, suyun kendisi olduğunu hatırlarsın. O yüzden bu töz metaforu, biçim ile birlikte aynı anda var olan başka bir düzeydir. Ayrılık ortadan kalkmaz; ortadan kalkan, biçimdir. Töz, birliktir.
Sayfa 179 - Stephen LaBerge
"Bilenler konuşmaz, konuşanlar ise bilmeyenlerdir"
Sayfa 189
Yani bir bakıma öznel deneyimi bir kenara bırakıp sorunun bir gün çözüleceğini umarak beynin nasıl çalıştığını çözme işine mi odak. lanmış durumdasın? Öznel deneyim denilen bu zor sorun hakkında gerçekten ne hissediyorsun? Herhangi bir anda birlikte ateşlenen bir nöronlar koalisyonunun mevcut olduğuna ve bunların hemen hemen aynı anda ve muhtemelen de belirli bir eşiğin üstünde ateşlendiğine inanıyorum. Edelman ve Tononi bu örneği vermeyi çok sever; belirli bir görüntü görüyorsanız aslında bu, görebilmenizin mümkün olduğu uçsuz bucaksız görüntüler içerisinden yalnızca bir tanesidir. Örneğin, şu anda motosikletler hakkında düşünüyor olabilirim, ama bunu söylememden önceki anda düşünmüyordum. Gördüğünüz gibi, gerçekleşmeyen birçok etkinlik de mevcut. Bu yüzden BNB'ler de, belirli bir andaki nöronların yalnızca küçük bir kısmına bağlıdır. Bunun yüzdesini söylemekten hoşlanmayız ama yüzde bir, hadi bilemedin yüzde on olsun.
Sayfa 92 - Francis Crick
Özgür iraden olduğunu düşünüyor musun? “Özgür irade” derken, “irade” derken ve “ben" derken neyi kastettiğimize bağlı. “Bilinçli zihnim, kendime dair modelim ve rüya meselesiyle ilgili konuşurken sözünü ettiğim kişi ne yapmak istediğine karar verir, aksi halde bu soruları nasıl cevaplayacaktı?” diyorsak; hayır, öyle olduğunu düşünmüyorum. Ama cümleyi, “Bütün bir ben, ben olan her şey bu soruya nasıl cevap vereceğime karar veriyor” diye kurarsak eğer, o zaman evet. Buradaki sorun, 'ben [me]' derken neyi kastettiğimizde. Özgür iradem var dediğimde, buna sahip olan o ben [I] kim?
Sayfa 181 - Stephen LaBerge
Reklam
Topluluğun boyutu arttıkça bilincin de büyüyeceğini, derinleşeceğini, genişleyeceğini -artık doğru kelime hangisiyseiddia ettin. Seni bu düşünceye iten şey neydi? Bu düşünceni çürütebilecek ya da destekleyecek kanıtlardan söz edebilir misin? Tamam, diğer adaylara bakalım hadi: Bence ikimiz de şu varsayımda -ki bunun bir varsayım olduğu görüşündeyimhemfikiriz: Pan-psişik değiliz ya da ben öyle değilim ve senin de öyle olmadığını düşünüyorum. Ayrıca, bilincin beyin tarafından oluşturulduğunu da varsayalım. Bu ise, fiziksel beyindeki adaylara bakacağız demektir. Peki, genler olabilir mi bu? Elbette ki hayır, bilinç geni diye bir şey yok. Böyle bir düşünceyi çok ciddiye almazdım açıkçası. Peki, “bilinç kimyasalları diye bir şey var mı? Bazı insanlar bunu kastetmeye çalışıyor ama aslında söyledikleri, “bilinç üzerinde değişiklikler yapabilen kimyasallar var” demenin kısa bir yolu ve bu, o kimyasalların içinde bilinç olduğu anlamına gelmiyor. Diğer bir uçta da şu soruya dönebiliriz: Bilince özel beyin bölgeleri var mı acaba? Hayır, beyinde bir bilinç merkezi diye bir şey yok. Böyle böyle bütün argümanları tekrar edebiliriz. Ama sanırım Dennett bunu çoktan yaptı ve hepimiz de biliyoruz bunları; bu konuyu artık anladığımızı sanıyorum. Elimizde fazla seçenek dkalmamış gibi görünüyor, değil mi? Dolayısıyla, tüm bunlardan sonr beyin organizasyonunun hiyerarşisine baktığımızda, elimizde kalan te. şey kimyasallar, sinapslar, proteinler arasında ve makro beyin bölgele arasında kalan orta düzeydir. Bu düzey, aslında en dinamik nöron şebekeler düzeyidir.
Sayfa 120 - Susan Greenfield
Bana göre evrim, fiziksel sistemleri fiziksel işlev | leri sebebiyle seçer. Böyle işlevler gösteren bir sistem varsa, bilinçli de olacaktır. Bu yüzden de bilinç evrimleşecektir. Peki, bu sistem bilinçli olduğu için mi evrimleşti? Bilinç bu sistem için bir işe yarıyor muydu? Bence bu soruya henüz kimsenin verecek bir cevabı yok.
Sayfa 62 - David Chalmers
235 öğeden 286 ile 235 arasındakiler gösteriliyor.