Bilinçdışının Kaşifi - Sigmund Freud
Margaret MuckenhouptBilinçdışının Kaşifi - Sigmund Freud Gönderileri
Bilinçdışının Kaşifi - Sigmund Freud kitaplarını, Bilinçdışının Kaşifi - Sigmund Freud sözleri ve alıntılarını, Bilinçdışının Kaşifi - Sigmund Freud yazarlarını, Bilinçdışının Kaşifi - Sigmund Freud yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendine karşı aşırı sevgi çocuklarda normaldir, fakat yetişkinlerde hastalık işaretidir. Genelde bir insanin tüm libidosu ya da cinsel enerjisi, başka bir insana yönelikse, sonuç çılgınca aşık olmaktır; kendine yönelikse sonuç narsisizmdir.
Freud'un 1906'da Jung'a yazdığı gibi "bu esas itibariyle sevgi yoluyla tedavidir". Bununla birlikte Freud, hastaları sık sık onlara aşık olsalar da analistlerin hastalarına aşık olmamalarını isterdi. Bir psikanalistin mesafeli ve "hastaları karşısında, tıpkı kendisine gösterilenden başkasını göstermeyen bir ayna gibi donuk" olması gerektiği üzerinde ısrarlıydı.
Freud, gündelik hatalarından yola çıkarak kendi zihninin çalışması hakkında ipuçları ararken, psikanalizin temel kabullerinden birini ortaya koydu: Her eylemin bir nedeni vardır. Rasgele eylemlere inanmaz, herhangi birinin herhangi bir şey için "hiçbir nedeni yok" demesini kabul etmezdi.
Hastanın söylediği her şey, bilinçdışı süreçlerin gündelik hayatla karışmasından ortaya çıkan sonuçlardı. Freudcu psikolojide pek az özgür irade vardır.
Akıl dışı düşünceden hiç hoşlanmayan ve laik bir ateist olan Freud, Darwin'in türlerinin kökeni kuramının Tanrıyı aradan çıkartmasından hoşnut kalmış olsa gerektir.
Sigmund'a hep düşkündüler. Annesi 95 yaşında ölünceye kadar ona "Benim altın Sigi'm" diye seslendi. Yaşlı akrabaları ona, doğduğu zaman ihtiyar bir köylü kadinin, annesine "dünyaya büyük bir adam getirdin" dediğini söylemişlerdi.
Sigismund üniversiteye başladığında ailenin diğer sekiz ferdi üç yatak odasına sığışırken, evde ona özel bir oda ayrılmıştı. Freud'un ailesi parlak ilk oğulları için fedakarlıkta bulunmaya hep istekli olmuşlardı.
Saldırıların bazıları geçerlidir. Bazıları ise kuramın da Freud'un da yanlış anlaşılmış olmasından kaynaklanmaktadır.
Değişmez bir Freud amentüsü yoktur. Freud'un düşünceleri yaşadığı süre boyunca gelişmeler göstermiştir ve o kuramlarını gözden geçirmeyi ölünceye kadar sürdürmüştür. İzleyicileri de onun çalışmalarını tekrar tekrar ele alarak genişletmişlerdir ve bugün hâlâ bunu sürdürmektedirler.
Psikoterapist denince insanların çoğunun aklına gelen imge, hastası divanda uzanmış annesinden söz ederken sessizce oturan, gözlemleyen ve purosunu tüttüren Freud simgesidir. Pek az bilim adamı Freud kadar yaygın bir etkiye sahip olmuş ve onun kadar yaygın bir biçimde suçlanmıştır. Freud'un kuramları, tüm dünyada incelenmiş ve psikolojiden tutun da antropolojiye, edebiyat kuramlarina kadar birçok disipline uygulanmıştır. Bununla birlikte Freud'un eserlerinin incelendiği her durumda ateşli tartışmalar çıkar.
Narsisizm ve Aşk
“Genelde, bir insanın tüm libidosu ya da cinsel enerjisi, başka bir insana yönelikse, sonuç çılgınca aşık olmaktır; kendine yönelikse sonuç narsisizmdir.”
Sayfa 128Kitabı okudu
“İd oldukça ahlak dışıdır, ego ahlaki olmaya çalışır, süperego aşırı ahlaklı ve zalim olabilir.”
Sayfa 140Kitabı okudu