“Evet, bütün, ama bütün insanlar beni şımarttılar, bana karşı hepsi iyiydi -yalnızca sen, evet, yalnızca sen beni unuttun, yalnızca sen, beni asla tanımadın!”
“Benim eksikliğimi duymayacaksın -bu beni teselli ediyor. O güzel aydınlık hayatında hiçbir şey şimdiye kadarkinden farklı olmayacak… ölümümle sana hiçbir üzüntü vermiyorum… bu beni teselli ediyor, sevgilim.”
Sözlerimden korkma; ölü bir insanın beklentisi olamaz; ne aşk, ne merhamet ne de avuntu dilenir. Sadece sana sığınan acımın bana söylettirdiklerine inanmanı istiyorum.
Ama sen, beni hiç tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçer gibi yanımdan geçip giden, bir taş parçasıymışım gibi üzerime basıp giden, hep giden ve sürekli giden ve beni sonsuza kadar bekleten sen, benim için kimsin sen?