Bilinmeyen Bir Tanrıya
John Steinbeck
Gidemem. Burası benim toprağım. Neden benim; benim olmasını sağlayan şey ne bilmiyorum ama onu bırakamam.
Ağlamak, sabahları esnemek kadar yatıştırıcı ve rahatlatıcıydı.
Geceyi severim gündüzden daha güçlüdür.
Ne de olsa insanın bağlanabileceği, sabah kalktığında bıraktığı yerde bulacağını inanabileceği bir şeye ihtiyacı var.
Geleceğini bilmemize rağmen ölüm geldiğinde ürkütücüdür insanlar için.
Kişinin değiştirdiği şeyler yok olmadan, o insan ölmüş sayılmazdı. Kişinin yaratmış olduğu etki, hayatta olduğunun tek kanıtıydı.
Annem,toprağın anamız olduğunu, yaşayan her şeyin de hayatını o anadan alıp nihayetinde o anaya geri döndüğünü söylerdi.
Bir yeri kişiye ait kılan şey mezarlardır.
senin seylerin altindaki gerçekleri görüyor olman beni daha az yalniz hissettirmeli aslinda, ama oyle olmuyor. Sana anlatmak istiyorum ama yapamiyorum. Bunlarin bize yapilan uyarilar oldugunu sanmiyorum, bunlar sadece dünyanin isleyisini ortaya seren emareler. Bir bulut, insanlarin bakip da yagmur yagacagini anlamasini saglayacak bir isaret degildir. Bugün de herhangi bir uyari degildi, ama sen de haklisin. Bugün gizli bir seyler vardi.
Sayfa 127 - sel
"En ufak bir ifadenin karşı argümanlarca ezilip parçalandığı bu evde sessiz kalmayı öğrenmişti."
Sayfa 50Kitabı okudu
"İnsanın bir şeye, her sabah orada olacağını bildiği bir şeye sırtını yaslaması gerek."
Sayfa 45Kitabı okudu