Bilişsel Davranışçı Terapi: Temelleri ve Ötesi
Judith S. BeckBilişsel Davranışçı Terapi: Temelleri ve Ötesi Sözleri ve Alıntıları
Bilişsel Davranışçı Terapi: Temelleri ve Ötesi sözleri ve alıntılarını, Bilişsel Davranışçı Terapi: Temelleri ve Ötesi kitap alıntılarını, Bilişsel Davranışçı Terapi: Temelleri ve Ötesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''İnsanlar düşüncelerini daha gerçekçi ve daha uyarlayıcı bir yolla değerlendirmeyi öğrendiklerinde, duygu durumlarında ve davranışlarında iyileşme yaşamaktadır.''
Kendi değişimlerinize, gerçek duygularınıza, davranışlarınıza ve fizyolojinize dikkat ederek otomatik düşünceleri belirlemek öğrenilebilir. Aşağıdaki durumlarda;
- Sıkıntılı ve huzursuz hissetmeye başladığınızda
- İşlevsiz bir şekilde davranmaya eğilimli olduğunuzu hissettiğinizde
- Vücudunuzda ve zihninizde sıkıntı veren değişiklikler fark ettiğinizde kendinize şunu sorun:
AKLIMDAN ŞU AN NE GEÇİYOR?
Otomatik düşünceleri tanıdığınızda, düşüncelerinizin geçerliliğini değerlendirebilirsiniz.
"..Bir anda kafalarımızda beliriyor gibi görünen düşüncelerdir. Kasıtlı olarak onları düşünmeye çalışmıyoruz; bu yüzden onlara otomatik düşünceler diyoruz. Çoğu zaman çok hızlılar ve düşüncelerden ziyade duygularımız ortaya çıkıyor, üzgün olduğumuzun farkında oluyoruz. Çoğu zaman bu düşünceler bir şekilde bozulmuş olurlar. Ama biz bu bozulmuş düşüncelere, onlar doğruymuş gibi tepki veririz."
Sayfa 140 - Nobel Akademik YayıncılıkKitabı okudu
"..Bazı hastalar problemleri hakkında kronik olarak endişelenirler. Yüksek kaygılarının gerekçesinin doğru olması olası değildir. Bu hastalara yardım etmek için problemlerin düşük ve yüksek olasılıkları arasındaki; makul olan ve olmayan önlemlerin alınması arasındaki farklılıklara gereksinim duyabilirsiniz. Hastaların "belirsizliği kabul etmelerine, tanımlarına, kişisel ve dışsal kaynakları oluşturmalarına, öz yeterliliklerini yükseltmelerine, böylece herhangi bir problem ortaya çıktığında kendilerine daha çok güvenmelerine ve o problemle kendi başlarına ya da diğerlerinin yardımları ile baş edebilmelerine" yardım etme gereksinimi duyacaksınız."
Sayfa 258 - Nobel Akademik Yayıncılık, (kendime not)Kitabı okudu
". Beck (1964), şemaları zihindeki bilişsel yapılar ve özgül içerik olan temel inançlar olmak üzere ikiye ayırmayı önermiştir. Beck ayrıca olumsuz temel inaçların özünde iki geniş kategoriye ayrıldığı teorisini ortaya koymuştur: bunlar çaresizlik ve sevimsizlik ile ilgilidir (Beck, 1999). Üçüncü kategori ise değersizlere bağlantılıdır."
Sayfa 228 - Nobel Akademik YayıncılıkKitabı okudu
“Sadece düşünüyor olman, bir şeyin doğru olduğu anlamına gelmez.”
Sayfa 72
Bilişsel alanınızı kendiniz geliştirin ya da daraltın. Ama kendiniz.
Bilişler, kişinin kendisine ve diğer insanlara karşı düşünceleri, duyguları tutumları ve çevresindeki dünyaya ilişkin algıları içerir. Bilişler bireyin kim olduğunu, nasıl hissettiğini, ne yaptığını belirler.
"..Birçok durumda, ikincil duygusal tepkiler oldukça sıkıntı verici olabilir ve zaten üzücü olan bir durum önemli ölçüde şiddetlenebilir."
Sayfa 148 - Nobel Akademik YayıncılıkKitabı okudu
''Bilişsel yapının en altında yer alan, erken çocukluk dönemindeki deneyimler ve içselleştirmeler sonucu oluşan, çaresizlik, sevilmeme ve değersizlik olarak üç kategoride toplanan çekirdek inançlar, insanların, şahsi ve sosyal bilgiyi nasıl yapılandıracağını belirleyen, bireyin kendisi, başkaları ve evrenle alakalı şemasal yapılardır.''
Özellikle depresyonda olanlar olmak üzere çoğu hasta olumsuzluklar üzerine gereğinden fazla odaklanma eğilimi göstermektedir.
Sayfa 26Kitabı okudu
Kişi belirli bir durumla karşılaştığında, altta yatan bazı inançlar, kişinin olayla ilgili algılarını etkileyerek, birtakım otomatik düşüncelere yol açar.
Bu düşünceleri ise bireyin duygusal tepkilerini etkiler. Duygusal tepkileri düşünce biçimini değiştirir. Düşünce biçimi ise fizyolojik reaksiyonlarını etkiler.
Çocukluktan itibaren kişiler, kendileri, başkaları ve dünyaları hakkında fikirler geliştirirler. Kişiler bu fikirleri mutlak doğrular olarak kabul eder. En temel inançları kişiler çoğu zaman kendilerine bile dile getirmedikleri için kalıcıdır, çok köklü ve derinlerdedir.
Örneğin, bireyin “Yetersizim”, “sevilmiyorum” şeklinde mutlak doğrular olarak kabul etmesi...
Hastaların nasıl hissettiklerini, duygularıyla yüzleşmekten ve mücadele etmekten nasıl kaçındıklarını anlamak ve onlarla empati kurabilmek önemlidir. Hastaların sıkıntılarını azaltmak için onların rahatsızlığının altında yatan düşünce ve inançlarını değerlendirin, onların duygularını değerlendirmeyin.
Sayfa 158Kitabı okudu
Fevri, duygusal, kalıpyargılı insanlarda gelişen otomatik düşünce
''Otomatik düşünceler, bireyin çevreden gelen uyarıcılarla birlikte olayları yorumlama şeklini ve bireyin kendisini nasıl değerlendireceğini belirleyen; ani ve kontrol edilmesi zor bir şekilde ortaya çıkan sözel veya görsel düşünce yapıları olarak tanımlanmaktadırlar.''
Toplumun izdüşümü düşüncelere hakimler.
Bilişsel davranış terapisinin amacı, bütün streslerden kurtulmak değildir; olumsuz duygular da pozitif duygular gibi yaşam zenginliğinin birer parçasıdır ve bizi karşılaşabileceğimiz potansiyel problemler için uyaran fiziksel acılar kadar önemli bir görev görürler.