Alice Miller bir psikolog.
Çocukların (onları eğitme, yola sokma kisvesi altında), ebeveynleri ve diğer yetişkinler tarafından dövülmesine, ihmal ve istismar edilmesine karşı çıkıyor.
Böyle yetiştirilen çocukların, kendilerine yapılanları büyüdüklerinde unutsalar, bilinç düzeylerinde farkında olmasalar bile; bedenlerinin ve bilinçaltlarının unutmadığını, yetişkin olduklarında kendilerine ve/veya çevrelerine şiddet uygulayan, kendilerini sabote eden, mutsuz, bağımlı, iletişim ve birçok duygusal sorunları olan bireyler haline geldiklerini savunuyor.
Bastırdığımız ve unuttuğumuz olumsuz çocukluk anılarımızı ve duygularımızı, eğer bu yaşadıklarımıza şahit olmuş birisi aracılığıyla hatırlayabilirsek ve onları kabul edebilirsek, artık kendimizi sabote edecek davranışlarda bulunmayacağımızı söylüyor.
Bizler artık bu çağda çocuklara şiddet uygulanmaması gerektiğini biliyoruz. Ancak eskiden çocukların dövülerek yola getirilebilecegine inanılıyormuş.
Şiddete maruz kalan çocuk, sadece korkmayı öğrenir. Ve yetişkin olduğunda hayatını ya pasif ya da etrafına korku salan biri olarak geçirir.
Bu kitap ve muhtemelen yazarın tüm kitapları bir isyan niteliğinde. Hayat felsefesi bu. "Böyle gelmiş, böyle gitmez." diyor.
Bazı yerleri benzer şeyler söylediği için sıksa da kısa ve kolay okunan bir kitap. Zaten başında da öncelikle aileler için yazdığını söylemiş.