Bin Hüzünlü Haz

Hasan Ali Toptaş

En Eski Bin Hüzünlü Haz Gönderileri

En Eski Bin Hüzünlü Haz kitaplarını, en eski Bin Hüzünlü Haz sözleri ve alıntılarını, en eski Bin Hüzünlü Haz yazarlarını, en eski Bin Hüzünlü Haz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benimkisi, hiçbir zaman hiçbir şeyle açıklanamayacak kadar derin, hiç kimsenin anlamayacağı ölçüde karmaşık ve acayip bir yorgunluktu.
Bu, insanoğlunun baştan beri kurtulamadığı ve sonsuza dek de asla kurtulamayacağı, tuhaf bir yazgıymış zaten; önce ne yapıp edip bin bir güçlükle, kıvrana kıvrana yaratır, sonra yaratma sevinci gibi gözüken hazin bir teslimiyetle yarattığının kulu kölesi olur, ardından da ille onu ellerimin arasında tutacağım, ya da içinden bir daha, bir daha doğacağım diye, kendini hırpalaya hırpalaya helak olur gidermiş. İşte ben de öyleymişim şimdi; elime umut denen o en eski ve en dayanıklı bastonu almış, çile odalarından fırlayan dervişler gibi soluk soluğa gözlerimdeki serabın parıltılarına doğru koşuyormuşum.
Reklam
Bir bakıma, iyilik dediğimiz şey kötülüğe yaklaşma konusuna şiddetle burun kıvırırken, kötülük daha cesur davranıp (belki de korkup) ona yaklaşmayı göze alabiliyor...
Bazı alınları, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar kederli buluyordum sözgelimi ve onların üzerindeki çizgilerin derinliklerinde, kimi zaman bebekler gibi mışıl mışıl uyuyan, kimi zaman toparlanıp ayağa kalkmak istercesine kımıldanan, kimi zaman da iri iri gözlerle bana bakıp duran çeşitli hikayeler görüyordum.
Aslında, şimdi siz çok uzaklarda, bozkırdaki o mahşeri kalabalığın yanı başında beklerken, ben burada, içinde bulunduğum bu sınırsızlığa boşluk demenin yersiz olacağını düşünüyorum.
Sonra, kim bilir artık ben kapağını bile görmediğim kaç bin kitabın içinde aynı anda, hangi duygularla gezinirken, zaman birdenbire kuşlara dönüştü.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.