Binbir Gece Polisiyeleri 2

Robert Louis Stevenson
“Bir adaletsizlik düşmanı olarak doğdum. En körpe yıllarımdan iti­baren ne zaman hasta birini görsem, Tanrı’ya karşı deliye döner­dim ve ne zaman yoksulların acılarını görsem de, insanlara karşı. Fakirin kuru ekmeği, leziz yemeklerimi yemek için oturduğumda boğazıma takılırdı ve sakat çocuklar beni ağlatırdı. Tüm bunlarda soylu olmayan ne vardı ki? Yine de bakın görün, bu düşünceler beni nasıl çöküşe götürdü! Yıllar geçtikçe, kaybedenlere karşı bu tutku beni daha da sıkıca kuşattı. Krallarda nasıl bir umut vardı ki? Şimdi para içinde yüzen o iyice küpünü doldurmuş sınıflar­da nasıl bir umut? Tarihin akışını incelemiştim. Sıradan insanın, günümüzün hâkiminin, soysuz, korkak ve cahil olduğunu biliyor­dum. Onun her çağda, hemen üstünde olanı alaşağı etmek ve aşa­ğıda olanları haraca kesmek için birleştiğini görmüştüm. Cahilliği, biliyordum ki sonunda yıkımını getirecekti. Günlerinin sayılı ol­duğunu biliyordum ama nasıl beklerdim? Fakir çocuğun yağmur­da titremesine nasıl izin verirdim? Daha iyi günler gelmekteydi gerçekten de ama çocuk daha önce ölecekti. Heyhat! Ekselansları, kesinlikle hiç de yüce gönüllükten uzak denemeyecek bir sabırsız­lıkla, bu adaletsiz ve lanetli toplumun düşmanlarının arasına gir­dim.” (Kitaptan) "Define Adası" ve "Dr. Jekyll ve Mr. Hyde" kitaplarının da yazarı olan Robert Louis Stevenson'dan birçoğu dilimize ilk defa çevrilen polisiye hikâyelerin 2. cildi…
Türler:
238 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Polisiyenin Binbir Gecesi…
238 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Binbir Gece Polisiyeleri 2; ‘Define Adası’ ve ‘Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ kitaplarının da yazarı olan Robert Louis Stevenson'dan iki cilt olarak dilimize ilk defa çevrilen polisiye hikâyelerinin ikinci cildidir. Birinci cildin devamı olan bu kitaptaki öykülerde, üç avare kahramanın Londra sokaklarında yaşadıkları, karşılaşmaları ve karşılaştıklarından dinledikleri birbirine bağlanıyor. Stevenson’ın ahlaki ikilemleri irdeleyişi takdire değerdir. Dönemin içinde bulunduğu toplumsal ve ahlaki yozlaşmışlığı felsefi açıdan incelikle okura aktarmada oldukça başarılıdır. Binbir Gece Polisiyeleri 2; sade ve akıcı anlatımının yanı sıra polisiye öyküde felsefi yaklaşımı benimseyerek zenginleştirdiğinden okunmaya değer bir eser olarak ele alınmalıdır…
Binbir Gece Polisiyeleri 2
Binbir Gece Polisiyeleri 2Robert Louis Stevenson · Labirent Yayınları · 201320 okunma
238 syf.
6/10 puan verdi
·
14 günde okudu
R. L. Stevenson'un açık ara en sevdiğim kitabı "Define Adası"dır. "Dr. Jekyll ve Mr. Hyde" isimli kitabını da film uyarlamalarından bildiğim halde adet yerini bulsun diye okumuş, sonra da şaşırarak çok beğenmiştim. Daha sonra da polisiye türünde eserleri olduğunu öğrenince, kendimi maden bulmuşçasına şanslı hissettim. "Binbir Gece Polisiyeleri II", adından da anlaşılabileceği gibi iki serilik bir dizinin ikinci kitabı. Ama iki kitap ayrı ayrı da okunabilir. Birinci kitaptan tanıdığımız bir karakter, bu kitapta çok tali bir role sahip. Ve bu kitapta olaylar tamamen yeni üç kişinin başından geçen, birbirinden bağımsız gibi görünüp en sonunda birbirine bağlanan gizemli maceralar şeklinde yaşanıyor. Keyif alarak ve merak ederek okudum. Bu kitaba tür olarak pek polisiye diyemesem de macera, gizem sevenlerin bayılacağı bir anlatım ve olay örgüsü olduğunu söylemeliyim. Stevenson'u seviyorum :)
Binbir Gece Polisiyeleri 2
Binbir Gece Polisiyeleri 2Robert Louis Stevenson · Labirent Yayınları · 201320 okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Labirent Yayınları'ndan yine güzel bir polisiye. İlkine göre çok daha derli toplu, 3 kişinin gözünden 3 ayrı hikayenin tek bir potada eritildiği, gerilim ve felsefi dozunun gayet yüksek olduğu, güzel bir polisiye. Anlatılan hikayeler gerçekten hayal gücü yüksek bir insanın kitabının okunduğunu belli edecek seviyede. Mutlaka okunması gerekenlerden
Binbir Gece Polisiyeleri 2
Binbir Gece Polisiyeleri 2Robert Louis Stevenson · Labirent Yayınları · 201320 okunma

Yazar Hakkında

Robert Louis Stevenson
Robert Louis StevensonYazar · 35 kitap
Çocukluğu Robert Louis Stevenson, 13 Kasım 1850 günü Edinburgh'da Thomas ve Margaret Stevenson'ın tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğunda onu hayatı boyunca bırakmayacak olan bir hastalık geçirmiştir (tüberküloz olduğu düşünülmektedir.) Sağlık durumundan dolayı okula devam edememiş, evde özel öğretmenler tarafından eğitilmişti. Öğrenim yılları Babası Thomas'ın 17 yaşındaki oğlunu Edinburgh Üniversitesi'ne kaydettirdikten sonra ailesiyle arasında anlaşmazlıklar ortaya çıktı. Üniversite hayatına başlamasıyla Stevenson 1870lerden çok 1970lere yaraşan bohem bir hayat tarzı benimsedi. Ailesinin dini inançlarını reddetti, evli kadınlarla ve hayat kadınlarıyla ilişkiler kurdu. Stevenson üniversite de hastalıklı ve romantik bir genç olarak hocalarının dikkatini çekse de derslerine pek önem vermiyordu. Zamanını Edinburgh sosyetesinin içinde geçirdi, Montaigne, William Hazlitt ve Daniel Defoe'yu taklit etmeye çalıştı. Babası oğlunun nesillerden beri Stevenson ailesinin mesleği olan mühendisliği sürdürmesini istiyordu, ancak Louis Stevenson hukuk okumayı tercih etti. 1875'de sınavını geçerek diplomasını alsa da mesleğini yapmadı. Diplomasını aldıktan sonra Avrupa'yı gezmeye karar verdi. Amacı, sağlığı için elverişli bir yer bulmaktı. Bu arada yazmaya devam etti... İlk eserleri ve evliliği Fransa'dayken Oise nehrinde yaptığı bir gezi ona "Bir İç Gezi" (An Inland Voyage) (1870) adlı eserini yazması için ilham vermişti. Aynı zamanda burada kendisinden on yaş büyük Fanny Van de Grift Osbourne adlı evli ve iki çocuk annesi Amerikalı bir kadınla aşk yaşar. Fanny Kaliforniya'ya döndüğünde arkasında depresyonda ve yıkılmış bir Stevenson bırakmıştı. Stevenson, Fransa'nın dağlık ve kırsal kesiminde bir seyahate çıktı ve burada yaşadıklarını hikâyeleyerek "Bir Eşekle Seyahat" (Travels with a Donkey in the Cévennes) adlı kitabında anlattı (1878). Ailesi, onun bu yaptıklarını bir zaman kaybı olarak değerlendirse de aslında yazı stilini geliştirmek ve yaşam bilgisini arttırmak için uğraş vermekteydi. 1879 Ağustos'unda Kaliforniya'ya Fanny Osbourne'u görmeye gitti. New York'tan Kaliforniya'ya trenle seyahat etmesi onu çok yıpratmıştı, akciğerindeki bir enfeksiyon onu ölümün eşiğine getirdi, kendisine yardımcı olan çiftlik sahipleri tarafından iyileştirildi ve Fanny'nin yaşadığı San Fransisco şehrine devam etti. San Fransisco'da çok zor şartlar altında parasız günler geçirdikten sonra tekrar sağlığı bozulduğunda eşinden boşanmış olan Fanny onunla ilgilendi ve iyileştirdi. Çift 1880'de evlendi ve bilikte Edinburgh'a döndüler. Bundan sonraki dört yılda Stevenson'un sağlığı el verdiğince Güney Fransa ve İsviçre'de gezdi. Bu dönemde en bilinen eserlerini yazdı. Define Adası Stevenson üvey oğlu Llyod Osbourne ile yaptığı bir haritadan aldığı ilhamla ünlü eseri Define Adası (Treasure Island)'nı yazdı. Oğlunun "bir harita, bir define ve terkedilmi bir gemiyle ilgili olsun, içinde kadın olmasın" şeklinde kitabı kendisine ısmarladığı için kitapta kadınlara yer verilmediği söylenir. Eser 1881-1882 yıllarında bir çocuk dergisinde dizi olarak yayımlanmış, 1883 yılında kitap olarak basılmıştır. Tropikal adalarda "x" işaretli hazine haritalarıyla hazine arayan eli kancalı-omzu papağanlı olarak canlandırlan korsan kavramının yaygınlaşmasında bu kitabın çok rolü olmuştur. Bournemouth Güney Fransa'da gezerlerken Stevenson'ın tekrar hastalanması üzerine eşi ve üvey oğlu ile birlikte tekrar İngiltere'ye döndüler ve İngiltere'nin güneyinde Bournemouth'a yerleştiler (1884). Yaşadıkları yere, Skerryvore adını vermişlerdi. Skerryvıre, Stevonson'un amcası Alan Stevenson'un büyük güçlerle inşa ettiği İskoçya'nın en uzun deniz feneri olan yapının adıydı. Stevenson dönemimin bir çok ünlü edebiyatçısıyla yakın arkadaştı. Leslie Stephen, W. E. Henley, Edmund Gosse ve Henry James gibi isimlerle Bournemouth'da oldukça fazla vakit geçirdiği bilinmektedir. Stevenson bu dönemde ünlü tarihi romanı "Kaçırılan Çocuk" (Kidnapped) ve "Dr Jekyll ve Mr Hyde" (The Strange Case of Dr Jekyll and Mr Hyde) adlı eserlerini (1886) yayınladı. Seyahatler 1887 Mayıs'ında babasının ölümünden sonra doktorunun tamamen değişik bir iklime gitmesi tavsiyesi üzerine annesi, eşi ve üvey oğlunu alarak Amerika'ya gitti. New York'da ünlü bir yazar olarak karşılandı ancak yönünü Batı'ya çevirerek yolculuğuna devam etti. "Anılar ve Portreler" (Memories and Portraits) adlı eserini bu dönemde kaleme aldı. 1888'de Stevenson bir yat satın aldı ve San Fransisco'dan Güney Kıyılara doğru yola çıktı. Samoa'ya gelmeden önce Markiz Adaları, Tahiti, Honolulu, Gilbert Adaları duraklarından birkaçıdır.Aynı yılKara Ok isimli tarihi macera romanında Güller Savaşı'nı anlattı. Bu arada The Master of Ballantrae 1889'da yayımlandı. Aynı yıl Ekvator'da ikinci bir yolculuk yaptı ve üvey oğlu Lloyd da kendisine eşlik etti. Samoa'da mücadele ve son yılları Stevenson cüzzamlı hastaların karantina altında yaşadığı Molokai'de(Hawai Adaları'ndan birisi), Peder Damien'in misyonerlik ettiği bir koloniyi incelemek için ziyaret etti. Bir akciğer kanaması onu Samoa'da durmaya zorlayana kadar Doğu Pasifik'te dolandı. "Güney Kıyılarında" (In the South Seas) ve "Peder Damien" (Father Damien) adlı eserleri 1890'da yayımlandı. Seyahat edemez olunca Samoda'da bir arazi aldı ve yerleşti. Yerli dilme Masalcı anlamına gelen Tusitala ismini benimsedi ve yerel siyasete bulaştı. 1892'de güçlü Batı devletlerine karşı Samoa haklarını korumak için bir kampanya başlattı ve "A Footnote to History: Eight Years of Trouble in Samoa" adlı eserini yayımladı. 1893'te Samoalı bir kabile şefini destekleyince isyancı ilan edilmiş ve Samoa'dan atılmanın eşiğine gelmiştir. Sağlığının bir daha İskoçya'ya dönmesine olanak vermeyeceğini bildiği için bu dönemde ülkesini oldukça özler. Aynı yıl, "Kaçırılmış Çocuk" (Kidnapped) adlı eserine bir devam kitabı olan "Catriona"yı yazar. 1894'te Samoa'ya barış gelir, Stevenson bir kahraman ilan edilir, "The Ebb-Tide" yayımlanır ve "Weir of Hermiston" adlı eseri üzerinde çalışırken 3 Aralık 1894 günü 44 yaşında beyin kanamasından hayatını kaybeder. Samoa'daki Vaea Tepesine gömülmüştür.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.