Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar

Arif Keskiner

En Yeni Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar sözleri ve alıntılarını, en yeni Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karanlığın sonu bir ulu şafak ... Yaşar Kemal
Sayfa 177 - DK
Arkadaşım Erdoğan gemici’ nin elli yıl önce yazdığı bir şiirde söylediği gibi ; “En çok güvendiğim orospulardı, onlar da orospu çıktı “
Sayfa 274Kitabı okudu
Reklam
Kimi çekemeyenler ya da kitap okumayanlar, onun çok uzun yazdığından, kitaplarının kalınlığından söz eder; kimi de bir karıncanın yürüyüşünü on sayfa, bir kelebeğin uçuşunu yirmi sayfa anlattığından... Hatta bazen can dostu Ara Güler gibi, şaka yollu da olsa, "Adam öyle yazoor ki abi, bir damla gözyaşı, otuz sayfada yere zor düşoor" diyenlere de rastlarsınız. Oysa ben onun, bir çavlan gibi coşkulu akan diline, zengin Türkçesine hastayım. Onda, sözcükler dans eder doğayla... Dile gelir... Kanatlanır uçuşur... Türkü olur, bozlak olur, ağıt olur...
Nedim Şener; Ben, ‘’Haksızlık ortaya çıkacak, hukuk işleyecek ve adalet gerçekleşecek, kısa süre içerisinde evimize gideceğiz’’ diye düşünürken,7-24 Mart arasındaki iki haftada,içine düştüğümüz karanlık iyice koyulaşıyordu.Savcı Öz’ün uygulamaları ve ülkeyi yönetenlerin açıklamaları,durumumuzun, ucunda ufak da olsa bir ışık bulunan bir tünelin başında olduğumuzu değil,dibi karanlık bir kuyunun içine düştüğümüzü gösteriyordu. …İşte o koyu karanlık günlerde,aslında ne olduğumu ve neyin içinde olduğumu anlamaya çalıştığım o günlerde, yazar Yaşar Kemal’in ÇGD’nin verdiği onur ödülü törenine gönderdiği ve orada okunan yazı kendime gelmemi sağladı. Bu yazı,aslında beni kim olduğumu, neyle karşı karşıya kaldığımı,korkularımı, korkularımla nasıl baş edeceğimi, ve bu karanlığın içinden onurumla nasıl çıkacağımı anlatıyordu. Düştüğüm koyu karanlık ve soğuk kuyunun içinde bana umut veren küçük bir işaret parçasıydı.Kaç kez uyumadan önce yatağımda o yazıyı okudum.
Sayfa 238Kitabı okudu
17 Ocak 1902’de Selanik’te dünyaya gelen Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963’te Moskova’da, memleketine hasret hayata gözlerini yumduğunda 61 yaşındaydı. Son Paris yolculuğundan sonra, ölüm korkusu sarmalına girdiği kış gecelerinin birinde Nazım, ülkesinin özlemiyle ilgili bir vasiyette bulunmuştu Vera’ya. Bakın ne demişti o
Sayfa 304Kitabı okudu
‘’Ben destan, masal dilinden geliyor, dilin ne kadar büyük bir güç olduğunu biliyordum. Bir kişi bir roman yaratırken, önce dili yaratmak zorundadır. Kendine has bir dili olmayan bir roman, güçlü bir roman olamaz’’ Yaşar Kemal...
Reklam
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.