Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar

Arif Keskiner

En Eski Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar Gönderileri

En Eski Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar kitaplarını, en eski Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar sözleri ve alıntılarını, en eski Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar yazarlarını, en eski Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kimi çekemeyenler ya da kitap okumayanlar, onun çok uzun yazdığından, kitaplarının kalınlığından söz eder; kimi de bir karıncanın yürüyüşünü on sayfa, bir kelebeğin uçuşunu yirmi sayfa anlattığından... Hatta bazen can dostu Ara Güler gibi, şaka yollu da olsa, "Adam öyle yazoor ki abi, bir damla gözyaşı, otuz sayfada yere zor düşoor" diyenlere de rastlarsınız. Oysa ben onun, bir çavlan gibi coşkulu akan diline, zengin Türkçesine hastayım. Onda, sözcükler dans eder doğayla... Dile gelir... Kanatlanır uçuşur... Türkü olur, bozlak olur, ağıt olur...
O yüzden sağlıklı olduğunu söylüyor usta. "Doğada olan her şey insan içindir. Ama insanoğlu kendisine yaratılmış bu güzelim doğayı mahvetmek için elinden geleni yapıyor." diyor.
Reklam
"Bu dağlar bizim dağlarımızdı. Yaylalar çok güzeldi. Ormanlarda çiçeklerin kokusundan geçilmezdi. Bugünlere geldik. Bugünler o günler değil. Bu ağaçlar o ağaçlar değil. Bu çiçekler o çiçekler değil. Kokuları kalmadı. Kokmaz oldular. Yaylalara girildi. Ormanlar kesildi. Ağaçlar şehirlere taşındı, ceviz ağaçları da başka ülkelere."
Hırsın, açgözlülüğün, ihtirasın, paranın ve popülizmin öne çıktığı; dostluğun, vefanın, emeğin, sanatın ve sanatçının unutulup göz ardı edildiği; güzelim heykellerin "ucube" diye parçalanarak yok edildiği günümüzde, Yaşar Kemal'in sanata, doğaya ve insana karşı bu saygın duruşundan, insanoğlunun öğreneceği çok şey olduğunu düşünüyorum.
Bir yönü vardı: Kimse onun kadar sevgi dolu değildi dünyaya karşı, ama birdenbire de ölesiye küserdi insana, vurur, acayip bir renge bürünür, büzülür, eğrilir kalır ya da kaçardı bir süre. Daha tam karar verememişti sevgi ile öfke arasında. Kafası kızınca, tabanları ağrıyıncaya, yarılıncaya kadar kaçıyordu rastgele, sonra da uzun, korkulu düşlere dalıyordu 48 saat yumulup bir kenarda.
Sayfa 154Kitabı okudu
İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır. Demokrasiyi yaratmak insanlığın büyük gücü olmuştur. Çok söyledim, tekrar söylüyorum. Ya demokrasi ya hiç... Ve Türkiye "hiç"e layık değildir. Selam olsun düşünce özgürlüğü ve insan hakları için direnen meslektaşlarıma. Selam olsun, korkunun üstüne yürüyenlere. Selam olsun insanlık toptan tükenmedikçe umudun da tükenmeyeceğini gösterenlere. İnsan soyu içinde en güzelleri, en kutsanacak olanları onlardır.
Sayfa 241 - Yaşar Kemal, Mart 2011Kitabı okudu
Reklam
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.