Öne Çıkan Binboğalar Efsanesi kitaplarını, öne çıkan Binboğalar Efsanesi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Binboğalar Efsanesi yazarlarını, öne çıkan Binboğalar Efsanesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demek her şey değişiyor, bitiyor yerine yepyeni bir şeyler, anlamadığımız, bilmediğimiz bir zulüm geliyor... Demek ölen ölüyor. Bizi ölümden hiç kimse kurtaramayacak demek.
Bunun hali en yaman. Yaman, fıkara. Ölümden de beter. Yangılı, sevdalı. Allah kimsenin başına vermesin. Sevda sevda derler behey yarenler, bilmeyene bir acayip hal olur.
Kalktık Horasandan sökün eyledik. Parlar
omzumuzda uzun şelfeler. Kurt sürüleri gibi dağıldık dünyaya, yayıldık mağrıptan maşrıka dek. Kırmızı yakut gözlü, uzun boyunlu atlarımızı Sind suyuna, Nil suyuna sürdük. Memleketler, kaleler, şehirler aldık, devletler kurduk. Haran ovasına, Mezopotamyaya,
Arabistan çölüne, Anadoluya, Kafkas dağlarına, geniş Rus bozkırlarına, on bin, yüz bin kara çadırla kartallar gibi indik. Uzun, yedi direkli, keçi kılından kara çadırlarımız...
"Bu sulara biz ad verdik, bu dağlara, bu yerlere... Çukurovanın her taşı, toprağı, kayası bir Yörük obasının adını taşır. Şu Çukurova bizim değil miydi? Nerden sahip oldular, ne için, nasıl sahip oldular kışlaklarımıza, ne zaman, nereden geldiler? Kimden istediler, kimden aldılar, ne kadar para döktüler, ne kadar koyun verdiler de sahip çıktılar kışlaklarımıza? Biz Çukurovada var iken bunlar nerdeydiler?
Süleyman Kahya güldü:
"Bizimleydiler. Oğlumuz, kızımız, elimiz obamızdı bunlar. Tükene tükene nereye gittik, ne olduk, dersin? Onlar biziz. Biz bize zulmediyoruz Çukurovada. Kınını kesen kılıcın kendisidir. Kınını kesen, aramızdan tezikip gidenlerdir. Beş yıl sonra, beş yıla kalırsak, varırsak köyünün yakınına Sakarcalı Alinin, elinde sopası ilk kovalayan bizi o, olacak. Bize ilk vuran o, o olacak."
Bu gece beş mayısı altı mayısa bağlayan
gecedir. Bu gece denizlerin ermişi İlyasla karaların ermişi Hızır buluşacaklar. Dünya kurulduğundan bu yana bu iki ermiş her yıl, yılın bu gecesinde buluşurlar. Eğer bir yıl buluşmayacak olsalar, denizler deniz, topraklar toprak olmaktan çıkar. Denizler dalgalanmaz,
ışıklanmaz, balıklanmaz, renklenmez, kururlar. Topraklar çiçeklenmez, kuşlar, arılar uçmaz, ekinler yeşermez, sular akmaz, yağmurlar yağmaz, kadınlar, kısraklar, kurtlar, kuşlar, börtü böcek, tekmil yaratık doğurmaz. Eğer onlar
buluşamazlarsa... Kıyametin habercileri Hızırla İlyas olacaktır.