Bindokuzyüzyetmişsekiz

Mümtazer Türköne
8/10
9 Kişi
19
Okunma
7
Beğeni
517
Görüntülenme
İlk gençlik yıllarına takılıp kalan benim neslim adına, 1978 yılını ve bilhassa Mart ayını kayda geçirmek istedim. Roman kurgusu içinde olaylar, doğruluğundan çok mantığı ve duyguları ile o günlere ait gerçekleri takip ediyor. Yazdıklarımı yaşadıklarımdan, gördüklerimden, dinlediklerimden ve araştırmalarımdan çıkarttım. Devlet şiddet kullanma tekeline sahip ölüm iktidarıdır; çarklarını-dişlilerini kanla çalıştırır. Şiddet gösterip hükmünü icra etmek için şiddet ortamına ihtiyaç duyar. Geleneksel tedavide kullanılan sülük gibi halkın kanını emer ve şişer. Kanı emilen halk da vücuttaki cerahatın azaldığını düşünüp rahatlar. Devlet içinde iktidar sahiplerinin en sevdiği şey bu yüzden isyandır, ayaklanmadır. Önce tahrik eder, sonra alevlenmesi için bekler. Arkasından olağanüstü kanunlarıyla, silahlarıyla, hapishaneleriyle balyozu tepelerine indirir. Ve hepsinde kargaşadan, azalan devlet otoritesinden ve düşmanların ne kadar kavi olduklarından şikâyet edilir. Devletin gücünü göstermek için düşmanlara ve hainlere ihtiyacı vardır. 70’li yıllarda binlerce genç devlet içindeki iktidar oyununun çarklarını çalıştırmak adına feda edildi. Ülke bir kan banyosunun içinden geçti. Soğuk Savaş’ın ideolojik rekabeti 27 Mayıs ve 12 Mart’tan sonra devletin sahiplerine kontrolü tekrar ele geçirme fırsatı verdi. 1978 yılı ve Mart ayı, darbe şartlarını olgunlaştırmak adına, devlet içinde şeytan kadrosunda iş görenlerin ölüm kusan tanrı kadrosuna atanmasının tarihidir. Bombalamaların ve toplu katliamların birdenbire tırmanması verilmiş bir kararın ve uygulamaya konan planın eseridir. Safça iyi niyetli duyguların peşindeki gençler bu iktidar oyunun kurbanları olarak seçildi. Yeni nesillere yaşanmış bu trajediyi, özellikle takılıp kaldığımız duygu fırtınalarını romanın sunduğu imkânlarla emanet etmek niyetiyle bu romanı kaleme aldım.
Kitabın Konusu:
436 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

436 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
80 darbe öncesi, devletin kirli yüzü ve buna kurban edilen tertemiz binlerce genç.Yaşananları bir de her dönem dik durmuş,hiçbir darbede ,hiçbir baskı döneminde duruşunu degiştirmemiş Mümtazer Hoca dan okumak çok değerliydi, kaleminize,yüreğinize sağlık.
Bindokuzyüzyetmişsekiz
BindokuzyüzyetmişsekizMümtazer Türköne · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202319 okunma
436 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Devlet şiddet kullanma tekeline sahip ölüm iktidarıdır; çarklarını-dişlilerini kanla çalıştırır. Şiddet gösterip hükmünü icra etmek için şiddet ortamına ihtiyaç duyar. Geleneksel tedavide kullanılan sülük gibi halkın kanını emer ve şişer. Kanı emilen halk da vücuttaki cerahatın azaldığını düşünüp rahatlar. Devlet içinde iktidar sahiplerinin en sevdiği şey bu yüzden isyandır, ayaklanmadır. Önce tahrik eder, sonra alevlenmesi için bekler. Arkasından olağanüstü kanunlarıyla, silahlarıyla, hapishaneleriyle balyozu tepelerine indirir. Ve hepsinde kargaşadan, azalan devlet otoritesinden ve düşmanların ne kadar kavi olduklarından şikâyet edilir.
Bindokuzyüzyetmişsekiz
BindokuzyüzyetmişsekizMümtazer Türköne · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202319 okunma
436 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
1980 Darbesi öncesi Ülkü Ocakları yöneticilerinden Mümtaz'er Türköne'nin Silivri'deyken yazdığı bu roman; 1978 Mart'ında başlayan şiddet döngüsünü ülkücü perspektiften tasvir eden, devletin içindeki derin yapıların rolüne dair eleştirel bir anlatı
Bindokuzyüzyetmişsekiz
BindokuzyüzyetmişsekizMümtazer Türköne · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202319 okunma
436 syf.
4/10 puan verdi
·
Beğendi
1978/Mümtaz’er Türköne/Roman/436 sf/2* “70’li yıllarda binlerce genç devlet içindeki iktidar oyununun çarklarını çalıştırmak adına feda edildi. Ülke bir kan banyosunun içinden geçti. 1978 yılı ve mart ayı, darbe şartlarını olgunlaştırmak adına, devlet içinde şeytan kadrosunda iş görenlerin, ölüm kusan tanrı kadrosuna atanmasının tarihidir.
Bindokuzyüzyetmişsekiz
BindokuzyüzyetmişsekizMümtazer Türköne · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202319 okunma

Yazar Hakkında

Mümtazer Türköne
Mümtazer TürköneYazar · 12 kitap
1956 yılında İstanbul'da doğdu. 1978 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin İdari Şubesinden mezun oldu. Aynı fakültede 1986'da master, 1990'da doktora unvanı aldı. 1993 yılında doçent, 1999’da Profesör oldu. Emekli olana kadar Ankara’da Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde görev yaptı. Dört çocuk babası olarak İstanbul’da yaşamaktadır. 1980 öncesinde milliyetçi görüşleriyle tanınan Türköne, şu anda Zaman Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapıyor. 1980 askeri darbesinden sonra tutuklanan Türköne Ankara Mamak cezaevinde 2 yıl yatmıştır, bu dönemde ağır işkencelere maruz kalmıştır. Yazar, şu anda Tanzimat dönemi siyasî fikirler üzerine çalışmayı sürdürüyor. Aynı zamanda 2007 yılında TRT 1'de gazeteci Emre Aköz ve spiker Tülay Tüzün ile Gündeme Dair isimli tartışma programı yapmıştır. Yaklaşık 1,5 yıldır gazeteci Faruk Mercan ile birlikte Endaze adlı tartışma programını hazırlamaktadır. 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul milletvekili aday adayı olmuştur. Ancak AK Parti tarafından milletvekilliğine aday gösterilmemiştir. 21 Aralık 2011 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Prof. Mümtazer Türköne, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliklerine getirilmiştir. Göreve getirildikten sonra Atatürkçülük ile ilgili yaptığı açıklamaların ardından tepki alan Türköne, 5 Ocak 2012 tarihinde görevinden istifa etmiştir. Türköne’nin İslâmcılık, milliyetçilik, laiklik ve 19. Yüzyıl Türk Siyasî Fikir Tarihi alanında çok sayıda makalesi ve kitapları bulunmaktadır. 15 Temmuz 2016’dan sonra da Zaman Gazetesi yazarı olarak 4 yıldan fazla tutuklu kalmıştır. İlk eşi Doç. Dr. Mualla Kavuncu, ikinci eşi ise Özlem Piltanoğlu Türköne idi. Özlem Piltanoğlu'ndan da ayrılmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.