Paris'te her gün böyle şeyler olur ama hiçbiri halka sergilenmez. Çöpçüler lokantaların arkasında, Metropol metro ve tramvay kondüktörleri arabalarında bacaklar, ayaklar, el ve kollar bulurlar. Bahçıvanlar bunlara parklarda rastlar. Çocuklar boş arsalarda bunları tekmeleyip oynar. Seine balıkçılarının ağlarına bunlar takılır. Kimi zaman postadan kafatasları çıkar. Ama kurban morga götürülür ve sessizce ortadan kaldırılır. Bunlar için yapılan tek şey gün gün, ay ay, yıl yıl bir morg memurunun süslü yazısıyla kayıt edilmeleridir.
Bir çocuk kaçırılır ve sonra serbest bırakılırsa yasalar bunun bir suç olmadığını söylüyor. Paris'te hırsızlıktan sonra en çok işlenen suç, kız çocuklarını taciz. Çok kimse bunu polise bildirmeye çekiniyor ama bilinen rakam yılda 30.000'e yakın.
Bir erkek boşalmayı bekleyen sertleşmiş bir penisten başka bir şey değildir. Benim için asla bundan başka bir şey olmamışlardır. Tohumlarını boşaltırlar. Sonra, hoşça kal. Babamı hiç bilmedim. Annem de bilmiyordu zaten. Erkekler size para sağlayan şeylerdir. Değil mi? Onlara duymak istediklerini söylerim. Kendilerini iyi hissederler. Bir süre için. Sonra çeker giderler.