Bir Arzuyu Beslemek
Mahir ÖztaşBir Arzuyu Beslemek Sözleri ve Alıntıları
Bir Arzuyu Beslemek sözleri ve alıntılarını, Bir Arzuyu Beslemek kitap alıntılarını, Bir Arzuyu Beslemek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Daha da kötüsü kırılgan olmanın belirli bir ölçüsü de yoktu, demek istediğim ölçülebilir birşey olmadığı için bu, kendi kırılganlığınıza gömülüp ötekilerin de size kırılmasına yol açarsınız. "
Sayfa 28Kitabı okudu
yaşarken değerini anlayamasak da çoğu şey yalnızca bir kez yaşanıyormuş.
Sayfa 13Kitabı yarım bıraktı
Geleneksel olarak daha bir kavgacı, yenilikleri oldukça açık, adalet duygusuyla daha erken tanışmış ama insanların gözünü açacak kadar da acıma duygusundan yoksun olan bir toplumda, bizimki gibi geçmişinde miskin, uzlaşmacı ve boyun eğmiş olmayan bir başka toplumda, daha doğrusu değişik bir kültürde, bütün bu sözünü ettiğimiz kişiliklerin, o garip ve anlaşılmaz yazgıları, kim bilir, belki hiç kimsenin ilgisini çekmeyecek kadar değersiz bulunabilirdi
Sayfa 154 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İnsanın kuşku uyandırmayacağı tek kılık değiştirme girişimi yine kendisi olmasıdır, dedi.
Sayfa 118 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
düşlerimin bitmesinden, sonuna gelmekten korkuyordum.
Sayfa 18Kitabı yarım bıraktı
" Oysa kin bizi bir kez ele geçirdiğinde, karşımızdakine benzediğimizin farkına bile varmayacağımızı, rakibimizden değişik olmaya duyduğumuz hiçbir arzunun bizi bundan, yani iğrendiğimizin çekim gücünden kurtaramayacağını düşündüm."
Sayfa 120Kitabı okudu
...ama onunla paylaşmaya uğraştığım ve kimi zamanlar da başardığımı sandığım adı konmamış o şeyin, bir tükeniş, bir hiçlik olduğu ne kadar da belliydi.
Sayfa 5Kitabı yarım bıraktı
".. günlük yaşam denilen şey bizi sıkıntının kucağına atıyordu ve böylece sonunda düş kurmaktan başka bir çaremiz kalmıyordu."
Sayfa 14Kitabı okudu
Kendimle ilgili, ne söyleyebilirim ki, çünkü başkalarını eleştirmek kolay, ama doğrusu benim, her türlü arzunun peşinden koşacak olanağım hep oldu, bu konuda yakınmamı gerektirecek bir şey gerçekten de yok, ama doğrusu çok yazık, neredeyse bilinçli olarak bütün bu olanakları kullanmadım, aslına bakılırsa kullanmak da istemedim, gözümün nünde yitip gitmelerine göz yumdum, ama hep o lanet olası bıkkınlık ve sıkıntı yüzünden, şimdi yeniden düşünüyorum da, isteksizlik ve umursamazlık beni mahvetti.
Sayfa 14 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Çevremi bir süre izlediğimde, bütün bu toplumsal görüntülerin altında sırıtan, bencillik, kıskançlık ve doymazlığın izlerini sezdim, doğrusu bu durum beni oldukça kaygılandırdı.
Sayfa 227 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
" İnsanların vurdumduymazlığına mı, salaklığına mı, yoksa bunların hepsine birden mi katlanamadığıma hiçbir zaman tam olarak karar veremedim, sonunda insanlık durumuna, daha açık konuşmak gerekirse de insanların kendisine katlanamadığımı anlayıverdim ve sanırım bunu özellikle belirtmem gerekir, dünyanın kalabalık bir b** çukuruna döndüğünü sonunda kavrayınca artık harekete geçmem gerektiğini, yoksa çok geç olacağını düşündüm....."
Sayfa 14Kitabı okudu
" Her sabah uyandığımda o gün yapacaklarımı yeni baştan düşünüyorum, ama içimi yaşama sevinciyle dolduracak tek bir şey bile gelmiyor aklıma, "
Sayfa 44Kitabı okudu
Çoğu kez, kuram düzleminde çevremizdeki insanları anladığımızı, ya da onlarla ilgili yazarken anladığımızı sandığımızı, oysa iş uygulamaya gelince, yani onları dinlememiz gerektiğinde, bir sorunlarını anlatmak istediklerinde, insanlara asla katlanamadığımızı, onları dinlemesini bile beceremediğimizi düşündüm, üstelik çevremizdeki insanlarla çoğu kez oldukça gönülsüz, sanki bir zorunlulukmuş gibi birlikte olduğumuzu ve onlara hemen her zaman kendi görüşlerimizi dayattığımızı.
Sayfa 52 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hepimizin aynı yanılgıya düştüğünü, oysa hiç durmadan var olmanın nedenini öğrenmeye çalışmaktan vazgeçmemiz gerektiğini düşündüm, sevginin ya da aşkın nedenini öğrenmeye çalışmamamız gerektiğini, uğraşıp didinmenin gereksiz olduğunu, yalnızca aşk olmamız ya da sevmemiz gerektiğini, bunun dışında düşünceyi kendi akışına bırakmamızın yeterli olduğunu, başkaca da hiçbir şey yapmamız gerekmediğini, her şeyin işte bu kadar yalın ve tüm yapmamız gerekenin de düşünceyi kendi başına özgür bırakmak olduğunu. Oysa bizim bunun tam tersini yaptığımızı, hiç durmadan yeni nedenler aradığımızı ve bu arada ayrımına varmadan elimizde olan her şeyi yitirdiğimizi, bir neden bulalım diye uğraşırken her şeyin yitip gittiğini düşündüm, oysa çoğu şeyin hiçbir geçerli nedeni yoktu, ayrılışların, cinayetlerin, birisini sevmenin bile hiçbir nedeni yoktu...
Sayfa 36 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"... yaşarken değerini anlayamasak da çoğu şey yalnızca bir kez yaşanıyormuş."
Sayfa 13Kitabı okudu