Seçme Şiirler

Bir Aşka Vuran Güneş

Oktay Rifat

Oldest Bir Aşka Vuran Güneş Quotes

You can find Oldest Bir Aşka Vuran Güneş quotes, oldest Bir Aşka Vuran Güneş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sofalar seninle serin Odalar seninle ferah Günüm sevinçle uzun Yatağında kalktığım sabah Elmanın yarısı sen yarısı ben Günümüz gecemiz evimiz barkımız bir Mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter Yalnızlık gittiğin yoldan gelir
Şükret fare Bu kapana şükret Yüzüme bakma öyle acı acı Gözünü mü oydum Derini mi yüzdüm Hayanı mı burdum Şişlemek elimdeydi Gazlamak elimde Diri diri yakmak elimde Diri diri gömmek elimde Elini kalbine koy da söyle Karını mı astım Kızını mı kestim Yuvanı mı bozdum Yooo fare Olmaz fare Şunun şurasında minnacık bir kapan bu Ne tank Ne top Ne teyyare…
Reklam
Koşuyorum dağların, dağların köpüğünde Kaygan sütünde ormanların. Koşuyorum, koşuyorum beyaza doğru, Koşuyorum cam gibi dumanın peşisıra. Küçükkız köşkünde türküler mavi. İşte atmadan vurduğum ibibik, İşte taş, işte yosun, işte hokkabaz sağdıç, Koşuyorum seyrek sakallı bulutların Sırıtıyor yedek beygiri taflanların ardında. Koşuyorum yarınların çağrısına, Bitimine karanlığın...
Sensiz yaşanmıyor, geçilmiyor köprüden. Köprüsüz ve ırmaksız durulmuyor, durulmuyor silahsız. Sensiz durulmuyor. Aşılmıyor yürüsek, boşalmıyor konuştukça, içmekle tükenmiyor. Ağrıyor ne varsa senden uzakta, sensiz durulmuyor. Yaşanmıyor gecesiz, gece de gündüz gibi. Geçilmiyor başlayınca büyük deprem, kanlı meydandan, o solugan atla, topal ve kör. Gezilmiyor, sensiz yatılmıyor. Sen ki yatay ve dik, uzat bize durmadan, kolayca yat bize! Uzat bana, yat bana! Barışsın yüzünle yalnızlığım, yedi dağın ardına, büyüsün doyurmadan, vakitsiz. Vakitsiz doyulmuyor. Sensiz gibi her zaman. Bir yerleri bağırmak en sivri karanlıkta! Sensiz taşınmıyor, uzarken saçlarının alacakaranlığı, bükülmüyor, bükmeden sevmek istediğim. Öpülmüyor, sensiz kopuk ne varsa. Sarılmıyor, sensiz kırık ne varsa, Kocanmıyor, ölünmüyor!
sen çiğit ve yaz kokan kulübe, defne dallarıyla çatılmış, sen güneş, ak süt, yücelerin reyhanlı otundan olma, çığsın indi inecek, boşanan yağmur ve selsin, karanlık türküsü ırmağın. yemişsin ısırdığım, yoncasın, kolsun saran ve dilsin içimde düşündüren. sen gök gürültülü, delice, sen oynak, seyrine daldığım rüzgarlı tepeden.
bu soğuma avuçtaki, bu ince ter, bu kan çekilmesi, içteki eziklik biter bir gün, biter ya, insanca dostça üstüne titrenen, beslenen ne varsa kavrulur, susuz bitkiler gibi düşer. bir yağmur özlemi kıvranır toprakta ve kendi kendini tazeleyen yaşam er geç ışığa kavuşur nasıl olsa. gel gör ki bunca emek, bunca göz nuru yok olur gider. sızlar baltanın yeri, sabırla sarılan yaralar ağaçta.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.