Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şu cümlelerindeki tespite katılmamak mümkün değildir: “İstanbul halkı, servetlerini, saadetlerini kemiren bu âfetle baş başa yaşaya yaşaya ona garip bir surette alışmış, önüne geçemeyeceğini anlayınca onu hayatının çerçevesi içine almıştı.