Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Ateşpare Bin Yangın

Beşir Ayvazoğlu

En Yeni Bir Ateşpare Bin Yangın Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Bir Ateşpare Bin Yangın sözleri ve alıntılarını, en yeni Bir Ateşpare Bin Yangın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bunların İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesinden çıkmadığı kesinlik kazanmıştır, çünkü kütüphanenin restorasyon sonrası yapılan sayımlarında herhangi bir kayıp tespit edilmemiştir. Burada sıkça karıştırılan bir hususun aydınlatılmasında yarar olacaktır: Bugün piyasalarda satılan Darülfünun damgalı kitapların hemen tamamı İ.Ü. Merkez Kütüphanesi veya İ.Ü. Nadir Eserler Kütüphanesinden değil muhtelif fakülte kütüphanelerinden çıkmadır. Ayrıca bu kitapların sahaflara düşmesi 1999 depremi sonrasında değil daha önceleri başlamıştır. Zira bugün muhtelif şahıs ve kurum kütüphanesine 1999 depremi öncesi intikal etmiş pek çok kitap bulunmaktadır.
17 Ağustos 1999 depremi sonrasında başta İstanbul ve Ankara olmak üzere sahaflarda “Darülfünun Kütüphanesi” mühürlü pek çok kitap satılmıştır. Ancak bunların hangi tarihte ve ne şekilde sahaflara düştüğü tespit edilememiştir.
Reklam
Nihad Sâmi Banarlı
İstanbul alan ve baştan başa milli bir abide gibi işleyip öyle kuran atalarımızdan ne kadar geriyiz. İstanbul bugün adeta atalarının çocukları elinde değil de hoyrat bir kavmin elindeymiş gibi öldürülüyor.
Sayfa 172Kitabı okudu
Verdim âteş dillere sûz-ı dil-i âvâreden Eyledim îcad bin yangın bir ateşpâreden Muallim Nâci
Sayfa 323Kitabı okudu
Pencerelerimizi kirli havaya maruz kalmamak için sıkı sıkı kapatmak zorundayız. Ve sadece kazanacağı parayı düşünen cahil bir müteahhidin belki de asırlık ağaçlar kesilerek elde edilmiş bir arsanın üzerine inşa ettiği apartman bloku sonsuz mekânla irtibatımızı kestiği gibi, güneşimize de kalın kara bir perde çekmiştir.
Eski Türk şehirlerinde planın esası arazinin topoğrafik yapısına göre belirlenirdi. Makbul olan, tabiata tecavüz etmek değil, onu tamamlamak, onun bir parçası olarak doğup gelişmekti. Şehir, geleneğin şaşmaz ölçüleri kullanılarak tespit edilen mevkilere kurulan külliyelerin etrafında irticalî bir biçimde teşekkül ederdi.
Sayfa 251Kitabı okudu
Reklam
Şair Nedim bir beytinde ‘Bir elinde gül, birinde mey geldin ey saki’ diyor, ‘Şaşırdım kaldım acaba hangisini alsam; gülü mü, meyi mi, yoksa seni mi?’ Şimdi biz Emirgân’a erguvan seyrine mi çıkalım önce, yoksa baharı tepeden temaşa için Çamlıca’ya veya Yuşâ’ya mı uzanalım.
“Siz şehre kalbinizi açarsanız, ona yaklaşırsanız, o da size kendisini açar, size bağlanır. Şehirle insan arasında işte o zaman bir iletişim kurulacaktır.”
Şehri, sadece mimar ve mühendislerin planlarından ibaret görmek, 19. yüzyılın dalaletlerinden biridir; modern şehirler bu yüzden cetvelle çizilmiş gibi dümdüz caddeleri, pergelin çizilmişe benzeyen meydanları ve bitişik nizam apartmanlarıyla ruhlarda bezginlik yaratıyordu. Paris, Viyana, Madrid gibi tarihî şehirlerde ayrı ayrı kimliklere sahip semtler, 19. yüzyılda, hendesîleşmek uğruna yok edilmişti. Şimdi de İstanbul aynı akıbete uğramak üzereydi.
Reklam
Bir gün veda edip o diyarın hayatına Döndüm bütün bütün vatanın kâinatına Yahya Kemal
Ölmek kolay, onu temenniye hacet yok, o elbet bir gün gelecek. Hüner yaşamak ve yaşatmaktır.
96 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.