Bir Avuç Gökyüzü

Çetin Altan

Bir Avuç Gökyüzü Quotes

You can find Bir Avuç Gökyüzü quotes, Bir Avuç Gökyüzü book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Ve sonunda mermerden bir mezarın yanına geldi, durdu, oturdu taşın üzerine. Tanyeri ışık içindeydi. Babası orada yatıyordu, biraz ötede de babaannesi.. Önceki gün deniz kıyısına inerken arabasıyla bebeğini gezdiren genç kadını ansıdı. Bebek on, on iki aylık kadardı. Dokuz ay daha ekleyince üstüne... On dokuz ay önce bir gece kadın kocasıyla sevişirken... Seksen beş yıl önce bir gece babaannesi kocasıyla sevişirken... Kırk bir yıl önce bir gece babası annesiyle sevişirken... Adam: - Ha siktir ulan! -dedi. İki bin yıl önce bir gece bir Romalı bir Romalıyla sevişirken... On bin yıl önce bir Hintli, bir Hintliyle sevişirken ... Beş yüz bin yıl önce bir şafak vakti bir maymun bir maymunla sevişirken..."
"Ömürleri hep bu tür sürtüşme içinde geçmişti. Kadına göre erkeğin bütün önemi, kendisine olan bağlılığıyla düz orantılıydı. Eğer bu bağlılık gönlünce bir zirvede dalgalanmıyorsa, o erkek ister ünlü bir ozan olmuş, ister bir ülkü savaşçısı, umurunda değildi. Ve bunu her mimiği, her jesti, her davranışıyla gözüne soka soka yapardı adamın. 'Sen beni özgür bırak, benim önemimle yetin' pazarlığına ta baştan kapatmıştı kapıları. 'Önemini anladık, ama erkek tüm benim olmalı'ydı onun kuralı. Bu kural tam gerçekleşemediğinden dünyaları hiç bütünleşememişti. Yahut dünyaları bütünleşemediğinden bu kural pek gerçekleşememişti."
Reklam
Adam emindi. Kendisini ne gözleyen, ne izleyen vardı şu sırada. Kaybolup gitse, kimsenin geleceği yoktu peşinden... Böylesine geniş bir yalnızlık ortasında, neredeyse mutlu gibiydi, içi dinleniyordu. Sevişmek, kaybolmak, hayatın ötesine geçmek gibi tuhaf istekler kıpırdıyordu benliğinde. Ilık, tuhaf, derinlik duygusu veren istekler. Tıpkı tek başına kafayı çekerken duyulan istekler gibi...
Karşısındaki grip olmuşsa, o zatülcemp olur ölümlerden zor kurtulurdu. Karşısındaki idrar yollarından üşütmüşse, o ishal olurdu. Karşısındaki bahçe değiş tokuşunda inşaatçılardan kazık yemişse, o mutlaka daha büyük kazık yemiş olurdu.
Sinemaya gideceğinden değil, kişiliğini belirtmek, koca özgürse kadın da özgürdür gibi bir iğne sokuşturmak için söylüyordu bunu...
Oysa o kadar istiyordu ki dünyalarını paylaşacak biriyle şu anda beraber olmayı. Konuşmak, anlatmak, yüreğinde ki ağırlıkları boşaltmak.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Derin gölgeler ortasında sert sert mezarlar... Paslı parmaklıklar içinde mezarlar... Çarpılmış taşlı mezarlar... Aralarında otlarla dolu daracık yolların geçtiği mezarlar... Üst üste mezarlar... Alt alta mezarlar... Kocaman kocaman mezarlar... Küçük küçük mezarlar... Ve loşluk. Ve eski yazılı mezarlar ve arada sırada yeni yazılı yeni mezarlar...
Bir zebani, vücudunu kaybetmiş bir ruh, ruhunu kaybetmiş bir hayalet gibi gidiyordu.
Sayfa 128Kitabı okudu
Sadece derisini, etini, iskeletini duyuyordu. Ayakları, bacakları, kolları, başı... Anlamsız bir ağırlık gibi geliyordu gövdesi...
Süzülen damla. Süzülen damlada idamı istenen bir genç, ranzasına oturmuş, saat gecenin üçünde tek başına satranç oynuyordu.
138 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.