Bir Avuç Gökyüzü
Çetin AltanBir Avuç Gökyüzü Gönderileri
Bir Avuç Gökyüzü kitaplarını, Bir Avuç Gökyüzü sözleri ve alıntılarını, Bir Avuç Gökyüzü yazarlarını, Bir Avuç Gökyüzü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Domalmış…
“Yatağın yanlamasına, dizlerini altına almış, kalçalarını kaldırmış, öne doğru meyilli çırılçıplak yatacaktı kadın. O, ayakta, çıplak, kasıklarından tutacaktı kadını.”
Faşizm metodiktir.
“Ama acaba bu iş üç yılla kalacak mıydı? Onaylanmayı bekleyen daha başka mahkûmiyetler, daha başka mahkemeler de vardı. Teker teker getirmeyecekler miydi onları? Üç yıl yatar, tam çıkmasına bir ay kala, hatta bazen çıkacağı gün bir mahkûmiyet daha gelirdi. Bu bir yıpratıp iyice çökertme metoduydu. Nitekim kendisini iki yıl yatırdıktan sonra sekiz ay bırakıp tekrar içeri tıkma da bu metodun bir parçasıydı.
Kim uğraşıyordu kendisiyle böylesine? Asıl emri veren kimdi? Kim yahut kimler planlıyordu bütün bunları?”
"Ömürleri hep bu tür sürtüşme içinde geçmişti. Kadına göre erkeğin bütün önemi, kendisine olan bağlılığıyla düz orantılıydı. Eğer bu bağlılık gönlünce bir zirvede dalgalanmıyorsa, o erkek ister ünlü bir ozan olmuş, ister bir ülkü savaşçısı, umurunda değildi. Ve bunu her mimiği, her jesti, her davranışıyla gözüne soka soka yapardı adamın. 'Sen beni özgür bırak, benim önemimle yetin' pazarlığına ta baştan kapatmıştı kapıları. 'Önemini anladık, ama erkek tüm benim olmalı'ydı onun kuralı. Bu kural tam gerçekleşemediğinden dünyaları hiç bütünleşememişti. Yahut dünyaları bütünleşemediğinden bu kural pek gerçekleşememişti."
"Evdeki yalnızlığın hoş bir özgürlüğü vardı. Hiç değilse evin içinde kimse gözetlemiyordu şu anda kendisini. Helaya girse kapıyı açık bırakabilir, çırılçıplak kanapeye uzanabilir, tanıdığı bir kadına rahatça telefon edebilirdi.
Yatak odası boş, banyo boş, mutfak boştu. Sinsi bir örümcek gibi biri kıpırdamıyordu oralarda. Telefon çalsa kapıların ardından bir kadın umacısı belirip, sözde kayıtsız bir sesle,
- Kim o -diye soramazdı.
Soramazdı:
Kime bakıyorsun -diye pencerelerin önünde azıcık dursa.
Güzel şeydi evin içindeki bu yalnızlığın ılık özgürlüğü."
“Kaybolup gitse, kimsenin geleceği yoktu peşinden… Böylesine geniş bir yalnızlık ortasında, neredeyse mutlu gibiydi, içi dinleniyordu.”
Sayfa 21Kitabı okudu
