Bahar kariyeri için büyük bir adım atmak ister ve mücevher tasarımcısı Adem Arman’ı görüşmeye ikna eder. Kuzguncuk’ta, mahalle arasında bir evde, ayağında mor terliklerle otururken ise karşısında hiç beklemediği birini bulur. Adem, sakalı, giyimi ve tavırlarıyla beklediğinden çok farklıdır
Kitabı nasıl anlatacağımı bilemiyorum. O kadar tatlı, romantik ve keyifli bir kitaptı ki, asla bitsin istemedim. Adem’in karizması, Bahar’ın güzelliği ve şirinliği, mahallelinin her yerden çıkması ve tabi ki aralarındaki zamanla gelişen hisler çok çok güzeldi
Bahar’ı yazarın diğer kitaplarından tanıyoruz aslında. Kendisi, ele avuca sığmayan biricik Nehar’ımızın prenses ablası oluyor. Bu kitapta prensesliğinin yanında aklına koyduğu hedefleri başarmasını, kendi markası için sürekli çabalamasını da okuyoruz. Ufak sıkıntıları ve onlara eşlik eden minik sinir krizlerini de göz ardı ediyoruz
Bağımsız serileri, sevdiğim bütün karakterleri bir arada okumaya bayılıyorum. Bu kitapta da Eraslanları, Arıkanları ve Sarıcalıları görmek mümkün. Tahmin edersiniz ki Nehar ve Ateş sahnelerini müthiş bir keyifle okudum.
Gelelim Adem’e… Karizmasına bir kere daha değinmek istiyorum çünkü Bahar sayesinde bolca dikkatimizi çekiyor Adem’in havası cidden çok farklıydı. Bazı sahnelerde söylediklerini o kadar çok seviyorum ki okuyanları düşünmesem hepsini paylaşacağım
Romantik komedi okumayı seviyorsanız Kuzguncuk’un orta yerinde size horonlar teptiren, kalbinizi çarptıracak bu tatlı kitaba bir şans verin.
