Eğer hatırlamak unutmaksa,
O zaman hatırlamıyorum.
Ve eğer unutmak, hatırlamaksa,
Unuttuklarıma ne kadar da yakınım.
Ve eğer özlemek keyifliyse,
Ve kederlenmek mutluluksa,
Ne kadar gamsız bu parmaklar
Bugün, bunları bir araya getiren!
Ya beklemeyeceğim dersem!
Ya patlatırsam dünyaevi -Geçidi
Ve geçip kaybolursam -sana doğru!
Ya sayarsam bu ölümlüyü -ölü-
Gör beni neyin incittiğini -yeter-
Ve güçlükle yürüdüm -Özgürlüğe!
Bir başka gökyüzü daha var,
Hep durgun ve huzurlu olan,
Ve bir başka günışığı daha,
Ne kadar karanlık da olsa;
Solgun ormanları boş ver, Austin,
Boş ver suskun tarlaları-
İşte burada küçük bir orman,
Yaprakları sonsuzca yeşil;
İşte burada apaydınlık bir bahçe,
Ayazın hiç uğramadığı;
Ebedi çiçeklerinde
Işıl ışıl bir arının vızıltısını
"Getirecek başka bir şeyim yok sana,
Biliyorsun-
O yüzden elimdekileri getirip duruyorum.
Gecenin yıldızları getirip durması gibi
Tanıdık gözlerimize."