Bir Bilme Teorisi

Nebi Mehdiyev

Bir Bilme Teorisi Sözleri ve Alıntıları

Bir Bilme Teorisi sözleri ve alıntılarını, Bir Bilme Teorisi kitap alıntılarını, Bir Bilme Teorisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanı, İçsel açıdan bir kani olma, dışsal açıdan da bir ikna olma durumunun bilişsel ürünüdür. İspat yükümlülüğü dolayısıyla inançtan, kesin olmaması hasebiyle de bilgiden farklı olan kategoridir. Daha keskin bir ifadeyle, içinde belirli bir tarihi barındıran herhangi bir önerme kanı olmak durumundadır.
İçselcilik ve Dışsalcılık
Çağdaş gerekçelendirme teorileri,bileni yani özneyi esas aldığımızda,genellikle iki kısımda incelenir:içselcilik ve dışsalcılık. Bir yönüyle büyük bir teoriler kümesi olan içselciliğe göre bir inancın bilgiye dönüştürülebilmesi için öznenin şimdiki (ya da o andaki) doğrudan farkındalığının etkin olması gerekir.Yine büyük bir teoriler kümesinin ortak adı olan dışsalcılığa göre,bir inancın bilgiye dönüştürülmesi sadece öznenin doğrudan farkındalığına tahkim edilemez;tam tersine,bir inancın bilgiye dönüştürülmesi,öznenin perspektifinden ziyade bilgi edinme ortamının elverişliliği ile ilgili bir meseledir.
Reklam
Maturana’nın ifadesiyle,”zihin,beynin içerisinde bir şey değildir.” Eğer zihin sinir sisteminden oluşan beynin bir parçası olsaydı,ormanda bulunan Hintli kız çocuğuyla Robinson Crusoe arasında herhangi bir farklılık bulunmazdı;halbuki Crusoe tıpkı İngiltere’de yaşıyormuş gibi günlük tutar,İncil okur ve yemeğe çıkarken Hintli kız kendi ırkıyla sosyalleşmeyi reddetmiştir.Dolayısıyla,bilme,duyma,yürüme gibi her türlü sinirsel tepkiler,nihayetinde insanın çevreye uyum sağlama eğilimi taşıyan biyolojik yapısından kaynaklanmaktadır.Bu biyolojik imkanını dil aracıyla dış dünyanın bir temsiline dönüştüren şey ise gözlem üzerine kurulu olan kültürdür.Adem ile Havva,İncil’e göre,iyiyle kötüyü bilme ağacının meyvesini yediklerinde artık bir daha eskisi gibi olmayacaklardı.
Bilgi nedir? Peşin olarak söylemeliyim ki bilgi,en azından özelde epistemologların,genelde ise bu zümre dışındaki kimselerin bilgi olarak adlandırdığı şey değildir.Bu reddiyemi iki gerekçeye dayandırıyorum.Bilgi denilen bilişsel ürün,ne herhangi bir nitelik kabul edilebilir ne de bölünebilir.
Maturana’ya göre bir birimin canlı olarak görülmesini belirleyecek olan şey,onun organizasyonunun ne olduğuna ilişkin kanaattir.Organizasyon,var olması için bir şeyde zorunlu olarak bulunması gereken ilişkileri belirlemektedir.Sözgelimi,bir sandalyenin organizasyonu, onun ayakları,oturacak yeri,arkalığı gibi sandalyenin türsel niteliğini ortaya koyan bileşenleri arasındaki ilişkiyi belirlemektedir;burada sandalyenin hangi maddeden üretilmiş olmasının organizasyonuyla bir alakası söz konusu değildir.Bu anlamda canlı varlığın da organizasyonu vardır ve canlı varlığı diğerlerinden farklı kılan ya da onu belirleyen şey,organizasyonunun kendi kendini üretilebilir olmasıdır ki bu da otopoyetik bir organizasyondur.
Felsefenin Tarihi Olamaz
Felsefe tarihi adı altında incelenen fikir ve görüşlerin esasında ya ayrı ayrı disiplinlerin tarihi olduğu ya da yanlış bir felsefe algısından kaynaklandığı gibi bir sonuçla karşılaşıyoruz.Zira potansiyel olarak dahi aksi iddia edilebilen bir önerme,disipliner oryantasyonu ne olursa olsun tarihin alanına girer.Bu anlamda tarihin felsefeyi tamlaması,pedagojik hedefleri dışında,hiçbir epistemik değeri haiz değildir.Daha açık bir ifadeyle felsefenin tarihi olamaz.
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.