Bir Bozkır masalı
Habib MertSözler ve Alıntılar
Sobanın üzerinde fokurdayan çaydanlığın sesi, iliklerime kadar sirayet etmiş soğuğu anında kovmuştu bedenimden. Ne kadar da özlemiştim. Küçücük bir sobanın dört bir yanına inşa edilmiş o sevgi ve şefkat iklimini... Hele maddeden soyutlanmış, muhabbet ve tevazunun ruhlarda yer eden o saadet anlarını...
Sayfa 19 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Bunu asla unutma; bir insanı düşüncelerinden dolayı sorumlu tutabilir ve onu suçlayabilirsin ama duygularından dolayı asla bunu yapamazsın. Çünkü kime âşık olacağına sen karar vermiyorsun.
Sayfa 103 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Bir düşün gerçeğe döngüsünde atan kalbim, aynı anda bir gerçeğin hüznünde zonkluyordu.
Sayfa 5 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Uzaklaşıyordum. Doğup büyüdüğüm bozkırlardan uzaklaşıyordum. Bozkırın büyüleyen kokusundan koparıyordu adımlarım beni. At kişnemelerinden, şımarık oğlakların sırnaşmalarından, dağların sinesinde meleşen kuzulardan kısacası bütün bir geçmişimden uzaklaşıyordum.
Sayfa 6 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Yaşayamadığın, hayatına aktaramadığın, eyleme dönüştüremediğin bilginin sadece hamallığını yapmış olursun. Unutma ki bildiklerinden sorumlusun, bilmediklerinden değil...
Sayfa 21 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
Doğup büyüdüğüm bozkırın çok uzağındaydım. Utangaç güllerin üşenerek açtığı bozkırın gün yanığı teninden koparılmıştım. Yosun kokulu bir denizin rıhtımında demirlenmiş, hüzün bandıralı bir gemiydim artık.
Sayfa 57 - Firuze YayınlarıKitabı okudu
"Benim içim nedense çok ferah... Vardır bu halde de bir hikmet. Unutma ki her sessizlik fırtına getirmez. Kulaklarını aç ve bozkırı dinle. Şu tepelerden kopup gelen atların kişnemesini, sazlıkları inleten kurbağaların namesini dinle. Baharı besteleyen kuşların şarkısına kulak kabart. Bozkırda kopan cümbüşü duymuyor musun?"
Sayfa 217 - Firuze YayınlarıKitabı okudu