Bir Çift Ayakkabı

Sunay Akın

Bir Çift Ayakkabı Gönderileri

Bir Çift Ayakkabı kitaplarını, Bir Çift Ayakkabı sözleri ve alıntılarını, Bir Çift Ayakkabı yazarlarını, Bir Çift Ayakkabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir dağdan haykırırsanız sesiniz karşı ki dağdan yankılanır öykü olur, roman olur. Yok eğer bir fay kırığından dünyanın derinliğine haykırırsanız sesiniz şiir olur. Şiir böyle bir sanattır; 70 sayfada ya da 1500 sözcükle anlatamayacağınız duyarlılığı 7 dize 15 sözcükle verebilirsiniz.
Sayfa 106 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Mahalledeki çocukların piç diye kızdırdığı Ayakkabı boyacısı babasının özlemiyle önüne kurar sandığını meçhul asker anıtının...
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şiir Orhan Veli'nin, Sait Faik'in, Nazım Hikmet'in ya da Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun dizelerindeki sokak kokusunu ve rengini yitirdi çoktan .
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Filler öleceklerini hissettiklerinde doğdukları topraklara geri dönerler....
Sayfa 92 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sydney'in kardeşi o günü şöyle anımsayacaktir: "Denizi ilk kez görüyordum, hemen büyülendim. Parlak güneşin altında suya yaklastığımda kocaman bir canavar kıvrılarak üzerime geliyor gibi bir duyguya kapılmıştım. Üçümüz de ayakkabılarımızı Suya soktuk. Su bileklerimi ıslatıyor, ayaklarım yumuşak kuma gömülüyordu."
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Asık Veysel ve Karısının Hikayesi
Birkaç saat sonra koşmaktan yorulan iki sevgili nefes nefesedir. Soluklanmak için verdikleri ilk mola da kadın evden kaçtığından beri ayakkabısının içinde bir şeyin kendisi rahatsız ettiğini söyleyerek, elini çıkardığı ayakkabının içine sokar. Kadın, avuçlarını tuttuğuna inanamaz, elinde bir tomar para vardır! Kadının geride bıraktığı kocası Her şeyin farkındadır.... "Ama," der kendi kendine, "Bu kadının bende emeği var, çamaşırlarımı yıkadı, banyoda sırtımı sabunladı, önüme sıcak çorba koydu... Yaban elde muhtaç olmasın." Geride bırakılan koca, parasının bir kısmını, kendisini terk eden karısının giderek adımlarının içine koyar. Töre ve namus cinayetlerinin, gazete sayfalarından eksik olmadığı ülkemizde unutulmaması gereken ve öne çıkarılan bir ayakkabı öyküsü...
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Yaşanmışlık, gidilen yollar, iyisiyle kötüsüyle sürülen bir hayatın izleri ayakkabının üstünden çok altındadır."
Önemli olan mezarlıklardaki taşların kitaba benzemesi değil, kütüphanelerin mezarlıklara dönüşmemesidir.
Kitap aşkı budur! Saraybosna'lı şair ruhun şad olsun..
"Şairin kapısını uzun uzun çalarlar ama açan olmaz. Kapıyı kırmaya karar vererek, hep birlikte omuzlarıyla yüklenirler... Arkadaşları, kapının neden açılmadığını öğrenir; şair donarak ölmüştür! Şairin önünde bir kül yığını vardır; ısınmak için evde bulduğu pek çok eşyayı yakmıştır. Birden, ayaklarının çıplak olduğunu görürler... Külü karıştırınca da yarısı yanmış bir ayakkabı tabanı bulurlar... O an, hepsinin bakışı odanın tüm duvarını kaplayan kütüphaneye yönelir. Kütüphanedeki tüm kitaplar yerinde durmaktadır. Rafların hiçbirinde, bir tek kitap alındığında, bir çocuğun çekilen ön dişinin boşluğu gibi duran karartı yoktur. Şair, ayakkabıları yakmış ama bir kitabını bile ateşe atmaya kıyamamıştır!.."
Hikayesini okumuştum..
"Beyazıt Kütüphanesi, müdürlüğünü "Saip Hoca"nın yaptığı 1939 yılına kadar "Kedili Kütüphane" olarak bilinir. Bahçesinde ve içinde neredeyse semtin tüm sokak kedilerinin bakıldığı kütüphanenin bu özelliğinin tanıklarından biri de Nâzım Hikmet'tir.."
Reklam
""Kütüphaneler, medeni milletlerin kilise yanında yükselen yeni mabetleridir.."
Açılan mezarda bulunan kadının erken ölen kocasına yazdığı mektup..
"Ikimizin de saçları ağarıncaya dek benimle yaşamak istediğini söylerdin. Bensiz nasıl ölüp gidersin?.. Gizli gizli gel bana... Söyleyecek çok sözüm var ama daha fazla yazmayacağım.."
""Selanik'te Atatürk'ün evi yakıldı," diye bir yalan haberle başlatılan ve İstanbul'daki gayrimüslim vatandaşları yıldırmaya yönelik o korkunç "6-7 Eylül" olaylarında Karlman Pasajı ve Paçikakis Ayakkabı Dükkânı'na da saldırılır... Mağazaların camları kırılır, yüzlerce çift ayakkabı yağmalanır... Böylelikle korkutulan ve küstürülen binlerce insan doğduğu, vatanı olan topraklardan uzaklaştırılır, kültür renklerini kaybeden Istanbul hep aynı model ve de aynı renk ayakkabıyı satın alıp giyen bir insana dönüşür.."
Atam gibi çizerim bir de kalp koyarım:)
"Sabiha Gökçen'in de anlatacakları var: "1938'in 30 Ağustos'u... Büyük Zafer'in anıtlaştığı günün kutlanacağı tarih... Odasına girdim. Yastığı arkasına yüksekçe dayamış, elindeki kitabı dikkatle okuyordu. Önceleri de söylediğim gibi, Ata okuduğu kitaplarda önemli bulduğu yerlerin altını kırmızı kalemle çizer ya da o paragrafın kenarına yine kırmızı kalemle büyük bir 'D' harfi koyardı.."
"Kargamış'ta bulunan Hitit kabartmalarında, bir insanınelinde görülen sazın, günümüzde Anadolu ozanlarının çaldığı saz ile aynı oluşu ve Berlin'deki bir müzede sergilenen Bergama Sunağı'ndaki taş kabartmalarda yer alan kadın figürlerinin ayağındaki çizmelerin, Bergama köylerinde hâlâ giyilen kısa konçlu gelin çizmeleri olması gibi, Neandertal denilen insan türünün bilgisi "Enkidu" kimliğiyle yazılı ilk edebi metin olan Gılgameş Destanı'nda kendine yer bulmuştur.."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.